Figen Yüksekdağ kimdir, kaç yaşında, memleketi neresi, neden cezaevinde?

Figen Yüksekdağ, 19 Aralık 1971 tarihinde Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Türk kökenli çiftçi bir ailenin dokuzuncu çocuğu olarak büyüyen Yüksekdağ, çocukluk yıllarını muhafazakâr ve milliyetçi bir ailede geçirdi. Babasının eğitime verdiği önem, özellikle kız çocuklarının eğitimine olan desteği, onun eğitim hayatına büyük katkı sağladı. Ancak, lise yıllarında başlayan siyasi faaliyetleri, aile içindeki çatışmaları da beraberinde getirdi.

Siyasi Hayatın İlk Adımları

Figen Yüksekdağ, genç yaşlarda siyasi bilince ulaşarak işçi hareketlerine katıldı. 1 Mayıs İşçi Bayramı gösterilerinde tutuklanarak, sosyalist düşüncelerle tanıştı. 18 yaşında İstanbul’a taşınarak, burada çeşitli sosyalist örgütlerde aktif olarak yer aldı. Özgür Gençlik grubuna katıldı, İşçinin Yolu dergisi çevresiyle de yayıncılık dünyasına adım attı. Atılım gazetesinde yayın kurulu üyesi olarak görev yaptı ve kadın hakları konusundaki duyarlılığını Sosyalist Kadın dergisinin editörlüğüyle perçinledi.

Halkların Demokratik Partisi’ne Katılım

Figen Yüksekdağ, 2014 yılında Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) II. Olağan Kongresi'nde Selahattin Demirtaş ile birlikte eş genel başkanlık görevine seçildi. Kadın hakları ve toplumsal eşitlik konularındaki aktif politikalarıyla dikkat çeken Yüksekdağ, HDP’nin 25. ve 26. dönemlerinde Van milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev aldı.

Yargı Süreci ve Cezaevi Tutukluluğu

Figen Yüksekdağ, 2016 yılında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir terör soruşturması kapsamında tutuklandı. 2017'de kesinleşen hapis cezası nedeniyle milletvekilliği düşürüldü. Ardından Yüksekdağ, yargılanmaya devam etti ve 16 Mayıs 2024’te görülen Kobani Davası'nda 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kadın Hakları ve Toplumsal Eşitlik Mücadelesi

Figen Yüksekdağ, gazetecilik ve siyaset kariyerinde kadın hakları mücadelesine büyük önem verdi. Özellikle HDP’deki görevleri sırasında kadınların siyasette daha etkin bir rol alması için çalıştı. Toplumsal cinsiyet eşitliğini savundu ve bu konuda aktif politikalar geliştirdi. Aynı zamanda Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) genel başkanlığı da yaptı.