Yozgat'tan tepkiler çığ gibi büyüyor! Kamuoyunda büyük yankı uyandırdı
Temel tüketim maddelerinden biri olan ekmeğe gelen son zam, Yozgat'ta tartışma konusu oldu. 10 TL olan ekmek fiyatı 12,5 TL’ye yükselince vatandaşlar adeta isyan etti.
İleri Gazetesi'nin şehir merkezinde mikrofon uzattığı vatandaşlar, artan yaşam maliyetine karşı daha fazla dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getirdi.
"Ben Alıyorum Ama Alamayan Ne Yapacak?"
Ekmek zammına tepki gösteren vatandaşlardan Beşir Koçak, özellikle dar gelirli kesimin zor durumda kaldığını belirtti. “Benim param var, alabiliyorum ama ya alamayanlar? 12,5 lira Yozgat gibi yerde çok fazla. Zaten halkın cebinde para olsa burada oturmaz, kahveye gider. Ama orada da çay 10 lira olmuş” diyerek ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
“Fırıncılar da Haklı”
Bazı vatandaşlar ise zammı makul buluyor. Aslan Kılıç isimli bir yurttaş, artan üretim maliyetlerine vurgu yaptı: “Un olmuş 700 lira, maya, işçilik… Her şey pahalı. Fırıncıyı da, alıcıyı da anlamak lazım. Bu şartlarda en ucuz şey hâlâ ekmek” ifadelerini kullandı.
"Maliyet Bu Kadar Olmaz"
Zamma karşı çıkan Mustafa Coşkun ise, maliyet hesaplamalarının şeffaf olmadığını savundu: “Bir torba undan bin ekmek çıkar. Neyin maliyeti bu? Bu kadar zam fazla. Halkın sırtına yüklenmekten başka bir şey değil.”
“Artık Ekmek de Lüks Oldu”
Fiyat artışına tepki gösteren Neziha Kaya ise “Eskiden 10 liraya zor alıyorduk, şimdi hiç alamayacağız. Aç kalacağız” dedi. Mihriban Ölmez ise durumu şu sözlerle özetledi: “Küçücük Yozgat’ta ekmek 12,5 lira olduysa, büyük şehirlerde ne olur?”
“Fırınlar Ateş Pahası”
Sadece ekmek değil, fırın hizmetleri de zamlandı. Vatandaşlardan İbrahim Akyüz, “İki kişilik tava için 100 lira istediler. Yeminle yiyemedik. Boğazımızdan geçmedi” diyerek sitem etti.
“Üretmeyen Ülke Zamla Yaşar”
Konuyu daha geniş bir çerçevede değerlendiren Bekir Korkmaz ise, “Tarımı öldürdük, dışa bağımlı olduk. Üretim yoksa zam kaçınılmaz. Çözüm, üretimi desteklemekten geçiyor” diyerek yapısal sorunlara dikkat çekti.
Yozgat’ta ekmek zammı, sadece bir fiyat artışı değil, halkın ekonomik yükünün sembolü haline geldi.
Vatandaşlar, çözümün kısa vadeli değil, üretim odaklı ve sürdürülebilir politikalarla mümkün olabileceğini belirtiyor.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.