Yozgat'ta paniğe neden oldu! Deprem tehlikesi devam ediyor mu?

Son zamanlarda yaşanan depremler ve uzmanların uyarılarıyla birlikte Türkiye'nin deprem tehlikesi hakkında endişeler artıyor. Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem, bölgede büyük paniğe neden olurken, Gazi Üniversitesi DEMAR Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda beklenen büyük şiddetli depremin henüz olmadığını vurguladı.

Prof. Dr. Arslan, yaptığı açıklamada, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın sürekli hareket halinde olduğunu belirterek, son dönemde bu hat üzerindeki hareketlenmelerin arttığını ifade etti. Özellikle Doğu bölgesinde ve Yunanistan'da yaşanan depremlerle birlikte fay hattının üzerindeki stresin arttığını kaydeden Arslan, bölgede 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğunu dile getirdi.

Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki hareketlenmelerin etkisiyle Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Doğu Anadolu Fay Hattı'nın Kuzey Anadolu Fay Hattı'na doğru 9 metre kaydığını belirten Arslan, bu durumun Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda kırılmaları artırabileceğini ifade etti. Bölgede biriken stresin özellikle Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde hissedildiğini aktaran Arslan, önümüzdeki 10 yıl içinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem yaşanma olasılığının yüksek olduğunu vurguladı.

Uzmanlar, deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirtiyor ancak bu durumun zamanla değişebileceğini ifade ediyorlar. Arslan'a göre, Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarında olduğu için bu bölgede tekrar bir kırılmanın yaşanması için uzun bir zaman gerekiyor. Ancak bu süreçte stres birikiminin devam ettiği ve önümüzdeki yıllarda büyük çaplı bir depremin yaşanabileceği uyarısında bulunuyorlar.

Bingöl civarında henüz beklenen büyük şiddetli depremin olmadığını belirten uzmanlar, bu bölgede deprem olma olasılığının yüksek olduğunu dile getiriyorlar. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir depremin beklenmesinin doğru olacağını ifade eden uzmanlar, ancak bu depremin zamanlamasının tahmin edilmesinin zor olduğunu vurguluyorlar.

Son olarak, uzmanlar vatandaşları deprem önlemleri konusunda duyarlı olmaya ve gerekli tedbirleri almaya çağırıyorlar. Deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülke olarak, toplumun deprem bilinci ve hazırlıklı olması büyük önem taşıyor.