Yozgat'ta nostaljiye dönüşen bir sanatı yaşatmaya çalışıyor

Yozgat'ta nostaljiye dönüşen bir sanatı yaşatmaya çalışıyor

Boğazlıyan ilçesinde ikamet eden 65 yaşındaki Muharrem Akcan, yaşamını ağaç ustalığı yaparak sürdürüyor.

A+A-

Boğazlıyan ilçesinde ikamet eden 65 yaşındaki Muharrem Akcan, yaşamını ağaç ustalığı yaparak sürdürüyor.

40 yıl önce çırak olarak başladığı mesleğin son temsilcisi olan Akcan ustasından öğrendiği marangozluk sayesinde, oklava, ekmek tahtası, koyun haftları, kuş yuvaları gibi pek çok araç ve gereci yaparak nostaljiye dönüşen bir sanatı yaşatmaya çalışıyor.

Geçmişten günümüze kadar ayakta kalan mesleklerden birisi olan ahşap doğrama atölyesinde nostaljik araç ve gereçleri üretimini yapan Muharrem Akcan, teknolojiye yenik düşse de, 40 yıldır sürdürdüğü mesleğini icra etmeye devam ediyor.

50 metrekarelik mütevazi işyerinde yok almakla karşı karşıya bulunan ahşap doğrama işini sürdüren Akcan, mesleğe olan ilgisizlikten yakınıyor.

Modern teknolojinin karşısında el sanatlarının bir bir yok olduğu ülkemizde, teknolojiye adeta meydan okuyan Muharrem Akcan, çıraklıktan başladığı mesleğin son temsilcisi olarak nostaljik araç ve gereçleri üretmeye devam ediyor.

Mutfaklarda kullanılan ahşap ürünlerden tutun, ekmek tahtası, ağaç kepçe, oklava, tokaç, pencere, kapı ürünleri başta olmak üzere her türlü ağaç işleri yaptığını söyleyen Akcan, “Ahşap mutfak eşyaları hediyelik eşyalar yapıp satıyorum. Köylerden, değişik ilçelerden talepler geliyor. Yaptıklarım sayesinde kimseye bağlı kalmadan, kendi ayaklarımın üzerinde durmasını sağlıyorum” diye konuştu.

Ahşap Doğrama Ustası Muharrem Akcan, konuşmasını daha sonra şöyle sürdürdü:

“2015 yılından itibaren plastik kullanımının artmasıyla birlikte ahşap ürünlere olan ilgi azaldı. Bizler çağa aylak uyduramadık. Bu sektörde yetiştirecek çırak bulamadık. Biz de geriye dönüş yaptık. Büyüklerimizin geçmişte kullanmış olduğu oklava, evraç, sini, sofra tahtaları, koyun haftları, kapı, pencere, kuş yuvaları gibi ürünler yapıyorum.

Bir nevi geleneksel el sanatlarını yaşatıyoruz. Bu sanatla ilgilenen yok. Üzülerek ifade etmeliyim ki bu mesleğin son temsilcileri bizleriz. Şu anda son aşamalarını yaşıyor. En fazla ilgiyi ekmek tahtası, sofra tahtası görüyor. Şu anda hayat pahalı olduğu için vatandaşlarımız kendi ekmeğini kendisi yapıyor. Eskiye dönüş oldu diyebilirim.”

Yeniufuk