Yozgat İl Müftüsü Gülden: İnsan oğlunun en büyük sermayesi zamandır

Yozgat İl Müftüsü Gülden: İnsan oğlunun en büyük sermayesi zamandır

Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden, İnsanoğlunun imtihan için bulunduğu bu dünyada en büyük sermayesinin zaman olduğunu belirterek, insanın kendisine hesabı sorulmak üzere verilen bu sermayeyi iyi kullandığı sürece kazananlardan olacağını söyledi.

A+A-

Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden, İnsanoğlunun imtihan için bulunduğu bu dünyada en büyük sermayesinin zaman olduğunu belirterek, insanın kendisine hesabı sorulmak üzere verilen bu sermayeyi iyi kullandığı sürece kazananlardan olacağını söyledi.

İl Müftüsü Ali Gülden, 3 ayların başlangıcı olan Regaip Kandili dolayısıyla yaptığı açıklamada tüm İslam aleminin kandilini kutlayarak önemli mesajlar verdi.

Müftü Gülden, “Kültürümüzde “üç aylar” diye adlandırdığımız rahmet, bereket, feyz, af ve mağfiret dolu bir maneviyat mevsimine daha girmiş bulunuyoruz. Bilindiği gibi gerek K. Kerim ve gerekse de Peygamber Efendimizin hadislerinde; bazı zaman ve mekanların diğerlerinden daha faziletli kılındığı, bu zaman ve mekanlarda yapılan ibadetlerin, duaların ve diğer güzel davranışların karşılıklarının daha fazla olduğu müjdeleri verilmiştir. Bu çerçevede K. Kerimde Kabe-i Muazzama(1), Mescid-i Aksa ve çevresi(2), Berat gecesi(3) mübarek olarak vasıflandırılmış; Kadir gecesi de aynı adla isimlendirilen surede, içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı kabul edilmiştir.(4)Peygamber efendimizde: “Şaban ayının ortasında gece ibâdet ediniz, gündüz oruç tutunuz, Allah o gece, güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, yok mu benden af isteyen, onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle! der.” (5) buyurmuştur.”dedi.

KANDİL GECELERİNİ EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMELİYİZ

Kandil gecelerinin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Müftü Gülden, “İmtihan için bulunduğu bu dünyada insanoğlunun en büyük sermayesi zamandır. İnsan kendisine hesabı sorulmak üzere verilen bu sermayeyi iyi kullandığı sürece kazananlardan olacaktır. Fakat fıtratı gereği insanoğlu unutma, gaflet, tembellik vb. zaafları sebebiyle bazen sorumluluğunu unutup, gaflete düşmekte ve ömür sermayesini bilinçsizce tüketmektedir. İşte böyle durumlarda zaman içerisine saklanmış bazı fırsatlar karşımıza kurtarıcı olarak çıkmaktadır. Günler, geceler ve aylar arasında öyle kazanç mevsimleri olur ki, onları gafletle geçirmek daha büyük zarar ve kayıplara sebep olur. İşte üç aylar, böyle kazanç imkanlarını en üst seviyede yakaladığımız zaman dilimleridir. Kurban bayramı ve arifesi hariç tutulacak olursa, dinimizce kutsal kabul edilen hemen hemen bütün zaman dilimlerini bünyesinde barındırmaktadır. Regaip kandiliyle başlayıp, kadir gecesiyle son bulan kandiller de manevi dünyamızı aydınlatan ışık kaynakları olarak üç aylar içerisin yer alır. Yaptığımız her işin, attığımız her adımın, kalbimizden geçirdiğimiz her niyetin bir hesabının olacağı haber verilen bir inancın mensuplarıyız. Bu sebeple içinde bulunduğumuz rahmet ve bereket iklimini dolu dolu geçirelim. Atalet ve gafletin galip gelip, nefsimiz ve çevremizdekiler bizleri boş, faydasız ve zararlı işlere davet ettiğinde kitabımızın şu uyarısını asla unutmayalım: “Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onun karşılığını görür. Artık kim de zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onun karşılığını görür.”

Bu çerçevede, Peygamber Efendimizin üç ayları karşılarken ve üç aylar içerisinde sürekli tekrar ettiği “ Allahümme barik lena fi Recebe ve Şaban ve belliğna Ramazan”, “Ey Allahım! bize Recep ve Şaban-ı mübarek eyle ve bizi Ramazana ulaştır.”(7) Şeklindeki duayı bizlerde her gün tekrar edelim. Bu ayları; kararan kalplerimizin aydınlanması, modern insanın manevi hastalıklarına şifa olması ve dünyamızın her bir köşesinden yükselip, masum canları yakan ateşin sönmesi ve zulmün bitmesine vesile kılması için Yüce Rabbimize dua ve niyazda bulunalım.”ifadelerini kullandı. 

Yeniufuk