Ahmet Emin Seyhan

Ahmet Emin Seyhan

Yetimlere Karşı Görevlerimiz

A+A-

Fert ve toplum olarak birçok vazifemiz bulunmaktadır. Bu görevlerimizden birisi de yetimlere sahip çıkmak, onların maddî-manevî ihtiyaçlarını temin etmektir.


Bilindiği üzere babasını kaybetmiş çocuk reşit oluncaya kadar "yetim", annesiz kalan yavru ise "öksüz" olarak tanımlanmaktadır. Her çocuk gibi yetimler de sevgi, şefkat, merhamet ve ilgiye muhtaçtır. Hayatlarını tek başına sürdürmeye gücü yetmeyen bu çocuklara sahip çıkmak, onları geleceğe güven içinde hazırlamak, başta yakınları olmak üzere içinde yaşadıkları toplumun dinî, ahlâkî ve insanî bir ödevidir.

Zira yetim ve öksüzleri himaye etmek farz-ı kifâyedir. Bir toplumda yetim ve öksüzlerin sahipsiz kalması, bütün toplumun Allah katında sorumlu ve günahkâr olması anlamına gelmektedir.


Zamanın adeta su gibi aktığı günümüzde doğal afetler, savaşlar, salgın hastalıklar, trafik kazaları v.s sebeplerden dolayı pek çok çocuk yetim ve öksüz kalmaktadır. Geçimsizlik sonucu boşanan çiftlerin ortada kalan yavruları veya aile içi şiddet ve ilgisizlikten dolayı sokağa terk edilen çocuklar da bir nevi yetim durumundadırlar.

Yapılan araştırmalar, toplumun ilgisini görmeyen bu çocukların bir kısmının kendi içine kapanıp hayata küstüğünü, diğer bir kısmının ise saldırgan, uyumsuz, sorunlu ve suça karışmış bireyler olarak karşımıza çıktığını ortaya koymaktadır. Görüldüğü üzere bu çocuklara el uzatmak bütün Müslümanların boynunun borcudur. 


Dinimiz İslâm yetimlerin himaye edilmesine fevkalade önem vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de: “Yetimler(e nasıl davranılacağı) hakkında sana sorarlar. De ki: "Onların durumlarını düzeltmek en hayırlı olandır." Ve onların hayatlarını paylaşırsanız (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Zira Allah, bozgunculuk yapanları, düzeltmeye çalışanlardan ayırt etmesini bilir” buyrulmaktadır.


Kendisi de bir yetim olarak büyüyen Peygamber efendimiz bizzat evinde bir yetimi barındırmış ve yetimi himaye edenlere şu müjdeyi vermişlerdir. “Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimseyle ben, (orta ve işaret parmağını göstererek) cennette şöyle yan yana olacağız.” Yine Peygamberimiz: “Allah katında en sevimli ev; içinde yetime ikram edilen evdir” buyurarak konunun önemine dikkatlerimizi çekmişlerdir.


Yetimler ve öksüzler Allah'ın bizlere birer emanetidir. Müslümanlar yetimlere sadece haksızlık yapmaktan kaçınmakla yetinmeyip, onlara iyi bir gelecek hazırlamak için de çaba sarf etmek durumundadır. Yüce Rabbimiz yetimlere daima iyi davranmamızı, şefkatle yaklaşmamızı emretmiş, "Öyleyse yetime haksızlık yapma" buyurarak onlara sahip çıkmamızı istemiş, yetimlere iyilik ve ikramda bulunmayanları ise: “Hayır, hayır! Siz yetime karşı cömert değilsiniz” diyerek ciddi bir şekilde uyarmıştır.


Aynı şekilde Kur'an-ı Kerim'de yetim malı yiyenler ve yetimin malına el uzatanlar çok şiddetli bir şekilde ikaz edilmişlerdir. “O halde yetimlere mallarını verin. (Kendi) değersiz mallarınızı (onlara ait) güzel şeylerle değiştirmeyin. Ve onların mallarını kendi mallarınız ile birleştirerek tüketmeyin. Bu, doğrusu büyük bir suçtur." Peygamber Efendimiz de yetim malı yemeyi insanı mahveden günahlar arasında saymışlardır.

Ecdadımız da "tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri" aynı kategoride değerlendirerek gelecek nesilleri bundan sakındırmışlardır.


Toplumda birlikte yaşadığımız yetimleri sevelim. Onların başlarını okşayıp sevindirelim. Onlara samimi duygularımızı gösterelim. Yetim ve öksüzlere hizmet veren çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarına maddi ve manevi her türlü desteği sağlayalım. Böyle bir görevimiz olduğunu unutmayalım.

Bu vazifeyi ihmal etmenin hem Allah katında sorumluluğa hem de toplumda huzursuzluğa neden olacağını bilelim.


Diğer taraftan şunu da belirtelim ki, hiçbir yavrumuzun yetim ve öksüz kalmaması hepimizin ortak temennisidir. Ancak kalplerimizin yumuşamasına sebep olan, merhamet duygularımızı diri ve canlı tutan bu yetimlerin de cennete girmemize birer vesile olabileceği gerçeğini göz ardı etmeyelim.


Rabbim cümlemizi yetimleri koruyup gözeten, onlara sahip çıkan dürüst ve erdemli kullarından eylesin. (05.09.2008)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar