Yemen'den ateş çıkması kıyamet alameti midir?
Bazı rivâyetlerde kıyâmet kopmadan önce Yemen’den bir ateşin çıkacağı ve insanları mahşer meydanına sürükleyeceği haber verilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de ise böyle bir alâmetten söz edilmemektedir. Bu konuda kaynaklarda yer alan rivâyetleri değerlendirenler ise bunun mümkün olabileceğini ifâde etmektedir.
Nitekim bu ateşin yedi asır önce Hicaz bölgesinde çıktığı ve Hz. Peygamber’in haber verdiği bir mûcizenin gerçekleştiğini söyleyenler olduğu gibi, bu rivâyetlerin yoruma müsait olmaları sebebiyle her devirde farklı yorumların yapılmasının söz konusu olabileceğini, çıkacağı haber verilen ateşin “gerçekten çıkıp çıkmadığının ise belli olmadığını” ifade edenler de vardır.
Değişik zamanlarda Hicaz topraklarında da volkanik patlamaların olması muhtemeldir. Sûrun üfürülmesi ile başlayan süreçte ise bu tür hadiselerin dünyanın her tarafında olması imkân dâhilindedir. Ancak bunu “kıyâmetin bir alâmeti” olarak görmek doğru değildir. Kanaatimizce, böyle bir ateşin çıkacağından bahsedilmesinin sebebi, kıyâmetin yakın olduğu ve “kıyâmet alâmetleri”nin çıkmaya başladığı konusunda insanları daha rahat iknâ etmek ve onları bir an önce yaptıkları kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmaktır. Ancak, ansızın olacağı bildirilen kıyâmet öncesinde bu kadar açık bir alâmetin önceden görüleceğinin ifâde edilmesini de “İslâm’ın genel ilkeleriyle bağdaştırmak” mümkün değildir.
Ayrıca bu şekilde bir ateşin çıkmasının kime ne yarar sağlayacağı da merak konusudur. Nitekim Allah Teala, bu dünyayı oyun ve eğlence olsun diye değil, derûnî bir anlam ve amaç üzere yaratmıştır. O’nun tarafından yaratılan şeyler, her yanıyla hikmet dolu, küllî bir planla uyumlu ve belli bir amacı gerçekleştirmek üzere yaratılmaktadır.
Evrende var olan soyut ya da somut her şeyin bir anlamı olup, belli bir amaca hizmet etmektedir. Hiçbir şeyin tesâdüfen yaratılması söz konusu değildir ve hiçbir kimse başıboş bırakılmamıştır. Dolayısıyla insanları sürükleyen böyle bir ateşin yaratılmasının ve “kıyâmet alâmeti” olarak vasıflandırılmasının hangi hikmete mebnî olduğunu anlamak güçtür. Kaldı ki, bu sürüklemenin dünyada mı yoksa âhiret günü mü olacağı konusu da ihtilaflıdır. Dünyada iken yaşanacak böyle bir sürüklemeyi “âhiret ile ilişkilendirmek” de doğru değildir.
Diğer taraftan ahiret günü zaten böyle bir ateşe hiç ihtiyaç yoktur. Çünkü insanlar kabirlerinden kalkıp, seller misali mahşer meydanına doğru ilerleyecek ve Rab’lerinin huzuruna çıkarılacaklardır. Kendisinden kaçıp kurtulmaları kâbil olmayan bir davetçinin peşinden gidecekledir. O gün sesler, o sınırsız rahmet sahibinin huzurunda saygı ile kısılacak ve yalnızca “cansız-baygın bir uğultu” işitilecektir.
Görüldüğü üzere Kur’an-ı Kerim, bu durumu apaçık bir şekilde tasvir etmekteyken, “böyle bir ateşin kıyâmet gününde insanları sürükleyip götürmesinin” de söz konusu olamayacağı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, kıyâmet kopmadan önce Yemen’den bir ateşin çıkacağı ve insanları mahşer meydanına sürükleyeceği bilgisini haber veren rivayetler metin olarak problemlidir ve bunun “kıyâmet alâmetleriyle” ilişkilendirilmesi de doğru değildir. (30.11.2007)
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.