Yasal Düzenleme Yapmak Yerine Viral Reklam Yapılıyor
Son günlerde sosyal medyada fenomenlerin yaptığı olumsuz davranışlar aşırı tepki görüyor. Bu tepkinin doğal bir tepki olduğuna da inanmıyorum. Birileri, başka birilerine, “Şunu bir gündem yapalım, halkın tepkisi geldi diyerek elimize koz geçsin, işlem başlatalım” demiyorsa ben de bir şey bilmiyorum ama bunlar doğru davranışlar değil. Sen kurumsun, trol değil…
Geçtiğimiz ay Orkun Işıtmak çektiği kreş videosu ile gündem oldu. Ben de bu duruma karşı “Artık Fenomenlerin Fişini Çekmek Lazım” diye bir köşe yazdım. Orada RTÜK’ün bu işe ciddi manada el atmasının gerekliliğini vurguladım. Orkun Işıtmak çektiği video ile sosyal medyada trend topic listesine girdi, sonrasında tepkiler üzerine videoyu yayından kaldırdı. Peki, bu durum Orkun Işıtmak’a bir şey kaybettirdi mi? Hayır…
Merak ettim istatistiklere baktım. Orkun Işıtmak’ın Youtube kanalı bırakın takipçi kaybetmeyi bir ayda 60.000 daha yeni takipçi kazanmış… Kabul edelim, Orkun da kabul etsin. Kreşlerde pedagojik bilgisi sıfır bir insanın çocuklar üzerinden prim yapmak için videolar çekip bunu da Youtube kanalında paylaşması doğru değil. Yarın o çocuk hem okula, hem fenomene hem de ailesine karşı dava açabilir. Bu haklara sahip ki Avrupa’da buna benzer emsaller de bulunmaktadır. Tamam, çocuk bu davayı açabilir ama devletin buradaki görevi ne oldu?
RTÜK başta olmak üzere devlet kurumlarının görevi, bir olay gündem olsun da ardından işlem başlatayım demek değildir. Öncelikle gereken işlemin başlatılabileceği yasal zemini oluşturmaktır.
Geçtiğimiz günlerde bazı fenomenler sayesinde Hasan Can Kaya’nın Exxen’de yayınlanan Konuşanlar programı da trend topic listesine girdi. Hadi hayırlı olsun Hasan sen de viral reklamdan payını alacaksın. Neden böyle diyorum derseniz; algoritma bilgisi…
Sosyal medya algoritmaları eskisi gibi değil, artık düz kodlarla çalışmıyor. Arkasında kocaman, devasa ve kendisini sürekli geliştiren yapay zekâ sistemler var. Algoritmalar, sürekli Konuşanlar programı veya Hasan Can Kaya ile ilgili paylaşımları gördükçe bu içerikleri daha fazla ön plana çıkartmaya başladı. Konuşanlar’ın küfürlü videoları birilerinin ilgisini daha fazla çekti, hiç izlemeyen insanlar bile “bu neymiş ya hu” diyerek baktı. İşin daha vahimi sürekli Z nesline saldıran fenomenler burada da; “Z nesli da ancak bunu izler” diye bir nesli linçledi ama programın katılımcı kitlesine bakıldığında hacı teyzeler, amcalar, orta yaşlı insanlar dahi vardı. O fenomene olmayan güveni daha da yok ederken toplumda ayrımcılığa neden olmaya başladı. Psikolojik olarak bu mesaj verildi.
Hiç bilmeyen, hiç izlememiş kitle de bu videoları görmeye başladı mı, içeriği gördü mü? Evet… Daha da kötüsü ne biliyor musunuz? Hiç izlemeyen ev hanımı ablamız telefonunda bu içerikleri görmeye başlayınca meraktan bir baktı, içinden; “tü rezil…” falan söylendi sonra telefonunu koltuğun kenarına bırakıp mutfağa gitti. O telefonu de eline küçük oğlu, kızı aldı. O ablaya gösteren algoritma bu sefer de göstermeye devam etti ve bu videoları şimdi de 16 yaş altındaki bireyler görmeye, izlemeye başladı. İlgisini çekti, gizli saklı izlemeye devam etti.
Hep diyorum, yine diyeyim ve kurulana kadar da diyeceğim. Bu işler engellemekle olacak işler değil çünkü hangi birini engelleyeceksiniz? Engellemek için de yasal dayanak lazım sen diktatör değil, devletsin. Türkiye İnternet Etik Kurulu kurulmalı, yasal düzenlemeler yapılmalı, temiz internet ve temiz sosyal medya içeriği belirlenmelidir. Daha internetin içerik kriterimiz yokken birisine “bu içerik kötü kardeşim kaldır bunu” demek ne kadar mantıklı? Kaldırmasa yapabileceğimiz ne?
Soruyorum ya, sosyal medya yasası yapıldı, sosyal ağlara ceza kesildi, hangisi ödedi? Ödemeyince yaptırımı ne oldu?
Hiç…