Yarına Yatırım Yap, Kişiselini Dönüştür
Bugün bulunduğumuz makamdan, mevkiden, sosyal ve kültürel çevreden çok daha iyisine sahip olmak ve ruh dünyamızı iyileştirmek için kişisel dönüşüm yapmamız gerekiyor. Uzmanlar; “Kişisel dönüşüm olmaz, kişisel gelişim olur” deseler de kişisel dönüşüm demek hali hazırda olan bir şeyin yerine yenisini koymak demektir.
Arkadaşımın 14 yaşındaki oğlu ile karizma üzerine konuşurken Youtube’da videolarını severek izlediğim Oğuz Benlioğlu’nun içeriklerinden bahsettik. Ona Benlioğlu’nun videolarını izlemesini tavsiye ettim.
Benlioğlu’nun hayatımızı dönüştürecek 11 maddelik yol haritasını da kendine tavsiye ettim. Şimdi ise bu tavsiyeyi hem kendime hem de sizlere yapmak istiyorum.
Bugün bulunduğumuz makamdan daha iyi bir konumda olmak için kendimizi, hayatımızı, alışkanlıklarımızı dönüştürmemiz gerekiyor. Tabiri caizse kendimize yatırım yapmalıyız. Çünkü bugün bulunduğumuz konuma bizi getiren şey 2 yıl önce kendimize yaptığımız yatırımlardır. Bugün yaptığımız yatırım da bizi daha iyi yerlere getirecektir. İyi ve büyük hedefleri olan insanların hep yaptığı gibi kendine yatırım yap.
Şimdi birlikte kendimizi dönüştürebileceğimiz 11 maddeyi inceleyelim:
- Kitap Oku
Özellikle kişisel gelişim ve biyografi kitaplarını tavsiye ediyorum. Bu kitaplar içerisinde anlatılan hikâyeler, biyografisini okuduğumuz kişinin bulunduğu konuma gelene kadar yaşadıkları bu yolda çektiği sıkıntılar bize yol gösterici ve öğüt verici olacaktır. Belki de onun gittiği yoldan gitmek, taklit etmek bile bizi onun ulaştığı konuma ulaştırabilecektir. Bu nedenle biyografi okumak öğüt almamız için çok önemli.
- Yapılacaklar Listesi Tut
İnsan beyni, hafızasında gerekli, gereksiz her şeyi depolamak için değil bilakis düşünmek, üretmek, eleştirmek, problem çözmek ve olanı geliştirmek için vardır. Oysa biz beynimizi kayıt defteri gibi kullanıyor ve gerekli-gereksiz her şeyi içine atıyoruz. Günlük, haftalık veya aylık yapacaklarımız için To Do gibi yapılacaklar listesi uygulaması kullanmalı, uygulamayı düzenli takip etmeli, hafızamızda basit konuların yer etmesine izin vermemeliyiz. Hafızamızda, yapacağımız işin ne zaman olduğunu, saat kaçta, nerede olduğunu tutmak yerine o işi nasıl yapmamız gerektiğini tutmalıyız.
- Negatif İnsanları Hayatından Çıkar
Ahde vefa duygusu çok gelişmiş olan toplumumuzun en büyük korkusu yalnız kalmaktır. O nedenle bize zarar veren, enerjimizi sömüren, soğuk davranan, olumsuz sinerji yayan insanları da hayatımızda tutuyoruz. Oysa bir kişinin saygılı olması önce kendine olan saygısıyla belli olur. Biz önce kendi kişiliğimize saygı duymalı ve zarar veren, korku pompalayan, enerji sömüren insanları hayatımızdan çıkarmalıyız.
- Üç Beyazdan Uzak Dur (Un, Tuz, Şeker)
Kişisel dönüşümün en önemli unsurlarından bir tanesi de doğru ve sağlıklı beslenmekten geçer. Sağlıklı beslenmek bedene enerji verir ve güçlü hissetmemizi sağlar. Güçlü olan kişi da gerek toplumda gerekse özel hayatında daha rahat eder. Bu nedenle zor bir alışkanlık olsa da bu üçlüyü hayatımızdan çıkarmalıyız.
- Televizyonu Hayatından Çıkar
Bugün televizyon izlemeyi bıraksak; aradan iki yıl geçse televizyonu açıp yeniden baksak aynı konuların, aynı yüzlerin, aynı ses tonu ve aynı itham edici dil ile toplumun duygularını sömürdüğünü, enerji emdiğini göreceğiz. Bu nedenle eski dönemlerde televizyon bir iletişim aracı iken günümüzde iletişimsizlik aracı haline geldi. Televizyonu hayatımızdan çıkartıp onun yerine kitap, hobi, eğlence, sohbet ve dostluk koymalıyız.
- Defter ve Kalem Taşı, Not Al
Mutlaka küçük de olsa bir çanta bulundurmalı ve içerisinde bir not defteri ile bir kalem taşımalıyız. Bazen gezdiğimiz yerlerde gördüklerimizi, bazen bize söylenen bir sözü, bazen de önemli bir bilgiyi not almak için küçük bir defter ve kalem bulundurmalıyız. Uzun seyahatler yaptığımızda bu deftere yol hikâyelerini not alabiliriz. Her gün bir sayfa hikâye kaleme aldığımızı varsayalım bir yılın sonunda 365 sayfalık bir kitap sahibi olacağız.
- Her Ay Bir Şehir Gez
Kişisel dönüşüm içindeki en ekonomik etken bu olsa gerek. Mümkün olduğunca her ay bir şehir gezmek gerekiyor. Fakat arabaya bin, şehri turla değil demek istediğim. Otobüs ve trenle, sokakta yürüyerek, insanlarla kol kola değerek, dükkânların camlarını okuyarak, esnaf sohbeti dinleyerek, havayı koklayarak gezmek…
- Dünya Gündemini Takip Et
Türkiye gündeminden çok farklı ülkelerde neler oluyor, insanlar ne tarz haberler okumayı seviyor, dünyada farklı neler olmuş bunu takip etmeliyiz. Ülkemizin en kötü özelliklerinden bir tanesi de %40 yalan haber oranıyla dünya lideri olmasıdır. Yalan haber okumak, kaos ve katliam haberleri almak, sürekli karamsar bir psikoloji içine düşmek yerine dünyada neler oluyor, insanlık ne gibi güzel işler yapıyor bunu görmek daha önemli. Bu sayede gelecek planı yapabilir, o haberlerden ve toplumsal ihtiyaçlardan kendimize pay çıkartabiliriz.
- Her Ay Bir Tane Online Eğitime Katıl
Bazen zaman bulamadığımızdan şikâyet ederiz ama mutlaka izlediğimiz bir dizi de vardır. Hepimizin bir dizisi var ama hiç birimizin bir yazarı, bir şairi yok. Kendimize bir yazar, bir şair edinmeli, televizyonu hayatımızdan çıkartıp yerine çevrimiçi eğitimler almalıyız. Her ay en az bir çevrimiçi eğitim alarak katılım belgesi veya sertifika sahibi olabiliriz. Bu bizim kişisel yeteneklerimizi geliştireceği gibi CV’mizi de büyütecektir. Online eğitim almak için benim en çok tavsiye ettiğim sistemlerin başında BTK Akademi gelir. Mutlaka takip etmeli, ücretsiz eğitimlerden faydalanmalıyız.
- İstemediğin İnsanlarla Oturma, İstemediğin Yere Gitme
Ahde vefa duygusu çok gelişmiş bir toplum olduğumuzu söylemiştik. Bu duygunun bize kattığı kötü alışkanlıklardan bir tanesi de istemediğimiz insanlarla “Ayıp olur” diyerek görüşmek, istemediğimiz ortamlara girmektir. İstemediğimiz kişilerle görüşmek, istemediğimiz ortamlara gitmek zorunda değiliz, ayıp olur diye tahammül etmek zorunda değiliz, çünkü en fazla da kendimize ayıp oluyor.
- Kendine Sessizlik Ayır, Düşün, Rahatla
Toplum içinde birilerine laf yetiştirmekten, işlerin yoğunluk ve stresinden çoğu zaman kendimizle baş başa kalamıyoruz. Her gün en az 15 dakika kendimizle baş başa kalmalıyız. İlla bir şey düşünmemize de gerek yok, sadece yalnız kalıp sessizliğin tadını çıkarmalıyız. Ben bazen “Sessiz olun! Kendimi dinliyorum…” derim.
Kişisel dönüşümü başarabilmek, bu davranışları alışkanlık haline getirmekten geçiyor. Bir bakanlıkta eğitim şube müdürü olarak çalışan Pedagog Songül Coşkun bu konuda benim imrenerek baktığım kişilerden bir tanesidir. Songül Hanım, 1800 km yolu özel aracıyla gitmiş, şehirleri dip köşe gezmiş, sürekli okuyan ve kendini geliştiren bir kadın. Her sabah 07.00’da kalkıp gölette kürek çekmeye gitmesi ise benim için “yok artık” dediğim nokta olmuştur. Ben daha gözlerimi aralamamışken Songül Hanım uyanmış, kahvaltısını yapmış, kürek çekmek için yollara düşmüş, ben yeni uyandığımda o sosyal medya hesabında kürek çekerken paylaşım yapıyor.
Songül Hanıma baktığımda; “kadın kendini seviyor, kendine değer veriyor ve kendine saygısı var. Bu nedenle değer ve saygı görmeye de layık…” diyorum… Kendimizi dönüştürdükçe hayatımızda bir şeyler pozitif yönde ilerleyecek. Herkes gibi olmak yerine, kendimiz gibi olmalıyız.