Trollük Olgusu ve Siyaset
Geçtiğimiz gün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyada trol dediği kişilerin hesap ve isim bilgilerini ifşa etti. Bu ifşayı da lüks bir otelin odasındaki masasında, Sedat Peker’in videolarındaki giriş cümlelerine benzer ifadeler kullanarak yaptı.
Kemal bey, eline aldığı A4 kâğıtlarında on binlerce hesabın bilgilerinin elinde olduğunu ifade ederek bazı hesapların isimlerini ve kullanıcı adlarını söyleyerek üstü kapalı tehditte bulundu. Gelin görün ki, ajans Kemal Kılıçdaroğlu’na çok kez hata yaptırmıştı fakat bu yaptırdığı en büyük hata oldu.
Ajans dediğimiz, CHP başta olmak üzere muhalefet için çalışan reklamcılık ekibini ifade ediyor. Bu ekibin bazı kişilerinin iki taraflı çalıştığını da ifade etmeden geçemeyeceğim. Kemal bey, trol dediği ve isimlerini ifşa ettiği kişilerle ilgili farkında olmaksızın veya olarak mı bilemiyorum Kişisel Verilerin Korunması Kanununa muhalefet etti. Bir kişinin ismini, kişisel bilgilerini ve fotoğrafını rızası dışında açıklamak suç teşkil ediyor ve hatta ilgili videoda bu isimleri üstü kapalı tehdit etmek de var.
Kemal bey, ilgili videoyu yayınladıktan sonra #SarayınTrolleriİfşaOldu etiketi ile bahsettiği bazı hesaplarla ilgili paylaşımlar yapıldı. Paylaşımı yapan da ajanstı. Ajansın elemanları bu etikete paylaşım girerek kendilerini ifşa etmiş oldular. Bununla da kalınmadı, Kemal beyin günlüğüne 6794 Euro (102.300 TL) ödediği iddia edilen otel odasının görüntüleri paylaşılarak Kemal beyin lüks içinde fakir edebiyatı yaptığı vurgusu yapıldı.
Yetmedi, CHP’nin sosyal medya gönüllülük ekibinden atılan SMS görüntüleri, Kılcal Damar ve CHP Net sistemlerindeki paylaşımlar ifşa edildi.
Kabul edelim, her siyasi partinin bir Tanıtım ve Medya Başkanlığı mevcut. Olması da çok doğal. Her siyasi parti hizmetlerini, projelerini duyurmak ve oy toplamak için tanıtıma ihtiyaç duyuyor. Bu tanıtımı da reklamlar ile medya ve sosyal medya üzerinden yapıyor. Bunda hiçbir sorun yok. Her iki kesiminde reklam yapan ekibine trol demesi doğru değil.
Ama gerçek trol kimdir dersek, yalan haber yapan haber kuruluşlarının yalan haberlerini en özel ağlara, aile içi Whatsapp gruplarına kadar yayanlar, sürekli hakaret ve küfür edenler, algı yönetimi yapanlar, devleti ve kamu kurumlarını karalayanlar trollerdir.
Eğer Sayın Kemal Kılıçdaroğlu troller ile mücadele konusunda ciddi ve samimi ise meclise bir yasa teklifi sunulsun. Bu teklifte, yalan haber yapan ajanslar, haber kuruluşları, web siteleri ve sosyal medya hesapları ile ilgili cezai işlemler uygulanması olsun. Gerçek manada trollük yapanlar, terör örgütlerinin propagandasını yapanlar, devleti, milleti, kamu görevlilerini ve kurumlarını karalayanlar, hareket edenler ile ilgili yasal süreç için temel oluşturulsun. Bence samimiyet bunu gerektiriyor. Aksi halde, bir kamu kurumunun hizmetini paylaşmak, ülkemizi övmek, bayrağımızı sevmek, şehidimize saygı duymak, insanları sevmek, yalan bilgi ve infodemi ile mücadele etmek trollük değildir.