Ahmet Emin Seyhan

Ahmet Emin Seyhan

Ticari ve Ahlaki Prensipler

A+A-

Hayatı sürdürebilmek ve zarurî ihtiyaçları karşılayabilmek için ekonomik faaliyetlerin devamı şarttır. Bu sebeple İslam, her konuda olduğu gibi ekonomik ve ticari faaliyetlerle ilgili prensipler koymuştur. Nitekim Yüce Allah bir âyet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Ölçüyü tartıyı doğru yapın, eksik ölçüp tartanlardan olmayın.”


Yüce Allah, ölçü ve tartıda hile yapanları Mutaffifin Sûresi’nde şöyle ikaz etmiştir: “İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, ancak onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!”


Hz. Peygamber ise bir satıcının yaş buğdayın üzerine kuru buğday dökerek satmaya kalkıştığını görünce, “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır.


Diğer taraftan Hz. Peygamber; “Doğru sözlü ve güvenilir iş adamı (ahirette) peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber haşrolunacaktır” buyurarak dürüst işadamlarını övmüş ve onları cennetle müjdelemiştir.


İslâm’ın temeli, güzel ahlâktır. Nitekim Hz. Peygamber; “Ben sadece güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” buyurmuşlardır. Müslümana yakışan, hayatın her alanında olduğu gibi ticaretinde de İslâm ahlâkının prensiplerine uygun hareket etmesidir.


Buna göre İslam aldatma, yalan yere yemin etme, hileli ölçüp tartma, karaborsacılık ve müşteri kızıştırmayı yasaklamıştır. Dürüstlüğü, iş hayatında kaliteyi, çalıştırdığı işçinin hakkını zamanında ve eksiksiz vermeyi ve yaptığı işi mükemmel yapmayı emretmiştir.


Bütün bunları ifade sadedinde Resulullah şöyle buyurmuştur: “En temiz kazanç, o tüccarın kazancıdır ki, konuştuğunda yalan söylemez, müşterilerine hainlik etmez, vaatlerini yerine getirir, sözünden dönmez. Bir malı daha ucuza alayım diye kötülemez, satarken daha pahalıya satayım diye övmez. Borçlarını zamanında öder, geciktirmez. Alacakları hususunda da borçlusunu sıkıştırıp zora sokmaz” 


Bütün bunların yanında mü’min ticaret yaparken elbette diğer dinî görevlerini de ihmal etmez, işini ibadetine engel olarak görmez, “Çalışmak da ibadettir” diyerek ibadetten kaçmaz/kaytarmaz, namazında devamlı ve duyarlı olur, zekâtını aksatmaz, ahiret günü yaptıklarının hesabını vereceğini hiçbir zaman aklından çıkartmaz.


Yüce Rabbimiz böyle davranan müslüman işadamını şöyle övmüştür: “Onlar, ticaret ve alış-verişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.

İşte Allah, onları yaptıkları işlerin en güzeliyle mükâfatlandıracak, onlara lütfundan daha fazlasını bahşedecektir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.”


Hz. Peygamber de; “Satarken ve alırken, borcunu isterken ve öderken kolaylık gösteren kimseye Allah merhamet eylesin” diyerek güvenilir bir işadamına güzel bir öğüt vermiş ve onun açgözlü olmasını engellemeye çalışmıştır.


Yüce Rabbim cümlemizi sözünde duran, her konuda olduğu gibi ticari hususlarda da dürüst ve erdemli davranışlar sergileyen, ahlaki prensiplerden asla ayrılmayan ihlaslı kullarından eylesin. (30.01.2009)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar