Yazılı basına yazı yazmanın dezavantajları var.

Pazartesi sabah kaleme aldığın yazı doğal olarak Salı günü yayınlanıyor.

Pazartesi günü öğle şeyler yaşandık ki yazı güme gitti desek yeridir.

6’lı masa dağılmış 5’li sofraya dönmüştü.

Akşama sofra dağılmış tekrar masa 6’lıya dönüştü.

HDP es başkanı Mithat Sancar’ın açıklamasıyla masa 6 +1 şekilline döndü.

Bildiğiniz üzere Sayın Akşener masadan Sayın Kılıçdaroğlu adaylığı söz konusu olunca kalkmıştı hem kendi partisinden hem de masa bileşenlerinin taraftarlarından neredeyse linç edilmişti.

Kumar masası benzetmesi bu işin dönüşü olmayan bir yola girdiği gerçeğini ortaya çıkarmıştı.

Üstelik Ekrem İmamoğlu’na  ve Mansur Yavaş’a yaptığı çağrılar CHP’nin iç işlerine karışacak boyuta gelmişti.

Akşener, Kılıçdaroğlu ile seçimin kazanılmayacağını ifade etmiş, bunun karşısında göreve davet ettiği iki belediye başkanının ısrarlarıyla tekrar masaya dönmüştü.

Tablo sanki Kılıçdaroğlu aday sağında Mansur, solunda Ekrem güçlü bir şekilde adaylık söz konusu olacaktı.

Ama öğle olmadı.

Tarihin fırsat kaçtı.

11 madde de anlaştık deyip 12’inci madde de muallak bir şekilde belediye başkanları ismi geçirildi.

Bu açıklama sırasında Akşener’in yüz ifadesini görenler hayal kırıklığının boyutunu gösteriyordu.

Kamuoyunda hangi algı vardı?

Ekrem başkan olursa kazanırız.

Mansur başkan olursa kazanırız.

Kılıçdaroğlu sağına Mansur’u soluna Ekrem’i koysaydı bugün çok başka bir şeyler konuşabilirdik.

Olmadı.

Kılıçdaroğlu yanına masanın genel başkanlarını aldı. Mansur ve Ekrem başkanları taca attı.

Ak Partililer kafalarını ellerinin arasına almış kara kara düşünürken 12’inci maddeyle derin bir nefes aldılar.

Kılıçdaroğlu derin bir siyaset örneği göstererek hedefine ulaştı.

Malumun ilanı oldu.

Nasıl olmasın.

Ankara ve İstanbul belediyelerini bu şekilde aldılar.

İyi parti destekledi, HDP destekledi ve sonuç alında.

Cumhurbaşkanlığı seçimi içinde aynı senaryoyu uyguladı.

Artık masada hem İyi Parti var hem de HDP.

Diğer küçük partilerde cabası…

Ama tarihi fırsat kaçtı.

Önümüzde iki aylık bir süreç var.

Cumhurbaşkanlığı kardeşliği için yola çıkılacak.

Yolda ikna edilmesi gereken farklı kutuplar var.

Karşılarında 21 yıllık tecrübeli ama bir o kadar da yorgun bir rakip.

İnşallah ben yazımı bitirdikten sonra masadan kalkan falan olmaz. Yetişemiyoruz kardeşim bize de acıyın.