Çevre sorunları tüm insanları ilgilendiren çok önemli bir meseledir. Ancak ne acıdır ki, herkes bu sorunların çözümü için aynı bilinç ve duyarlıkla hareket etmemekte, dünya her geçen gün çok daha fazla kirletilmekte ve doğal kaynaklar hızla tüketilmektedir. Hayvan ve bitki türleri yok edilmekte, insanların yapıp ettikleri kötülükler nedeniyle dünyanın dengesi her geçen gün bozulmaktadır.

Dünyanın bir yanında kuraklık ve açlık yaşanırken, diğer yanında ise seller ve tabii afetler insanları perişan etmektedir.

Bilindiği üzere hava gibi su da hayatın devamı için vazgeçilmez öneme sahiptir. Dünyadaki suların yalnızca % 3’ü tatlı su iken, geri kalanı tuzludur. Tatlı suların kullanılamaz hale gelmesi demek “canlı hayatın yok olması” demektir. Örneğin bir litre petrolün bir milyon litre suyu içilemez hale getirdiği bilimsel olarak ispatlanmıştır.

Sanayi atıklarının ve kanalizasyon sularının deniz, göl ve nehirlere arıtılmaksızın boşaltılması suların kalitesini yok etmekte, bunun tabii sonucu olarak da sularda yaşayan canlı türlerinin sayısı her geçen gün azalmaktadır.

Bugün dünyanın en önemli sorunlarından birisi küresel ısınma ve temiz su kaynaklarının hızla azalmasıdır. Oysa Yüce Allah insanların dikkatini öncelikle "suya" çekmiş ve suyun hayatın temeli olduğunu belirtmiştir. "Her canlıyı sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi?” ve  "De ki! Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akarsu getirebilir" buyurarak tatlı suyun insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu ifade etmiştir.

İnsanlar hayatın, mutluluğun ve refahın kaynağı olan suyu “gözlerini korudukları” gibi korumak zorundadır. Aksi halde susuzluk, kuraklık ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmaları kaçınılmazdır.
Yüce Allah’ın insanlığa bahşettiği nimetlerin en önemlilerinden biri olan suyun israfından kaçınmak her müslümanın en önemli görevleri arasındadır.

Hz. Peygamber de suya çok önem vermiş, abdest alırken israfa alışılmasın diye fazla su kullanılmamasını tavsiye etmiş, "Nehirden bile olsa abdest alırken, suyu israf etmeyin" buyurmuşlardır.

Bu bakımdan kendi yapıp ettikleri sebebiyle Yüce Allah’ın insanları bu dünyada su gibi büyük bir nimetten mahrum bırakmaması ve böyle zor imtihana tabi tutmaması için suyun kıymetini çok iyi bilmek gerekir. Bilindiği üzere İslam'da en önemli/hayırlı hizmet, suyu diğer insanların ve canlıların istifadesine sunmaktır.

Bugün artık çok daha iyi fark edilmektedir ki, dünya büyük bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyadır. Artan nüfusa paralel olarak su tüketimi de hızla artmaktadır. Bilim adamları su tüketiminin hızla artması halinde gelecek 50 yıl içerisinde su kaynaklarının azalması ya da kurumasının söz konusu olabileceğini ifade etmektedir. Bu itibarla su kaynaklarını korumak ve suyu israf etmeden kullanmaya özen göstermek herkesin vazifesidir.

Su kaynaklarının korunmasında tüm insanlığa çok önemli görevler düşmektedir. Bu nedenledir ki, israf konusunda insanlar bilinçlendirilmeli, boşa akan musluklar kapatılmalı, bozuk musluklar tamir ettirilmeli, su kaynakları kirletilmemeli, bu kaynakları kirletenlere gerekli adli ve idari cezalar uygulanmalı, kamuoyu da bunun takipçisi olmalıdır.

Rabbim cümlemizi su kaynaklarını koruyan, suyu idareli kullanan ve suları kirletenlerle mücadele eden bilinçli kullarından eylesin. (19.06.2009)