Ahmet Emin Seyhan

Ahmet Emin Seyhan

Su Kaynaklarını ve Çevreyi Korumak

A+A-

Çevre, insanların ve diğer canlıların hayatı birlikte paylaştıkları ortak bir alandır. Yüce Allah, insanın da içinde bulunduğu bu âlemi canlı ve cansız bütün varlıklarıyla bir düzen ve intizam içinde yaratmıştır. Canlıların hayatlarını sürdürebilmeleri için var edilen bu düzen ideal olup onda her hangi bir eksiklik/kusur söz konusu değildir.


Çevreyi korumak ve gözetmek İslâm’ın emridir. Zira bütün mahlukatı yaratan Yüce Allah çevreye önem vermiş ve "Görmez misin ki, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde ediyor (planlandıkları şekilde eksiksiz görevlerini yapıyorlar)" "Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi birer topluluktur" buyurarak kâinattaki başka varlıklara dikkat çekmiş, evrendeki tek varlığın insan olmadığını, insanın diğer varlıklara karşı sorumluluklarının bulunduğunu haber vermiştir.


Hz. Peygamber de "Otu bol yerlerde yolculuk yaptığınızda otlardan istifade etmeleri için hayvanlara (develere/atlara) imkân  verin. Gece mola vereceğiniz zaman yoldan ayrılıp bir kenara çekilin. Zira yol, hayvanların geçeceği ve böceklerin geceleyeceği yerdir" buyurarak çevreye karşı duyarlı olmanın ve hayvan haklarına riayet etmenin önemine dikkat çekmiştir. Onun ashabı da bu emre ittiba ederek çevreye sahip çıkmış, onu koruma konusunda duyarlı davranmış, çevreyi kirleterek onu sorun haline getirmemişlerdir.


Ancak günümüzde durum oldukça farklıdır. Çevrenin temiz tutulması, çevre kirliliğinin önlenmesi, su kaynaklarının korunması insanlık için hatta tüm canlılar için hayatî derecede önemlidir. Çünkü çevre iyi korunmadığı zaman insanların hayatlarını sağlıklı bir şekilde idame ettirebilmeleri zordur.

Yüce Allah, insanın tabiî çevresini ve kainatı korumasını, ekolojik dengeyi bozmamasını istemiş, aksi halde bundan kendisinin zarar göreceğini şöyle ifade etmiştir: "İnsanların kendi elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Allah da, belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır."


Hava, su ve denizlerin insan eliyle kirletilmesi, yeşilin ve ormanların tahrip edilmesi, bunların sonucunda küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin meydana gelmesi yukarıdaki âyette belirtilen tehlikeli duruma davetiye çıkartıldığının bir göstergesidir.


Halbuki insanın faydasına sunulan her nimet, aynı zamanda onun sorumluluğuna verilen bir emanettir. Şüphesiz su kaynaklarının korunması bunların başında gelir. Zira su hayattır ve su olmadığı zaman hayatın devamı imkânsız hale gelir. Ayrıca Yüce Allah’ın insanlara verdiği bu nimetler O’nun rızası doğrultusunda kullanılmazsa emanete ihanet edilmiş olur.


Doğal hayatın ve çevre kirliliğinin baş sorumlusu, açgözlü insanın daha çok servet elde etme düşüncesiyle yaptığı tahripkâr faaliyetlerdir. Doğal hayata ve çevreye zarar veren açgözlü insanlar daha az masraf ederek daha çok kazanma hırsıyla çevreye zarar vermiş, çok masrafa yol açacağı düşüncesiyle tedbir almakta gevşek davranmış, yürürlükteki yasalara uygun hareket etmemiş ve onları denetlemesi gerekenler de görevlerini savsaklamışlardır.


Bu bakımdan eğer insanlar hem kendi sağlıklarını hem de çocuklarının geleceğini düşünüyorlarsa, dünyaya ve içerisindeki canlılara sahip çıkmak zorundadırlar. Cenâb-ı Hakk'ın bu değerli emanetlerini hem kendilerini hem gelecek nesilleri hem de diğer canlıları düşünerek korumak mecburiyetindedirler. Zira insanoğlu mahşer günü Yüce Allah’ın huzurunda bütün yaptıklarının hesabını en ince ayrıntısına kadar verecektir.


Sonuç olarak, müslümanlar tüm toplumlara rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberin ümmetidir ve böyle bir peygamberin ümmetine de bütün varlıklara rahmetle, şefkatle ve merhametle muamele etmek yakışır. Yıkmak, yakmak, kirletmek ve yok etmek değil, yapmak, imar etmek, temiz tutmak ve yaşatmak yaraşır.


Rabbim cümlemizi su kaynaklarını koruyan, çevreyi tahrip etmeyen, sadece kendini değil gelecek nesilleri de düşünerek hareket eden dürüst ve erdemli kullarından eylesin. (12.06.2009)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar