Engin Dinç

Engin Dinç

RTÜK'ün İşini Twitter'a Yaptırmayın

A+A-

Son zamanlarda televizyon kanallarının, dijital yayın platformlarının yaptığı içeriklerle saçmaladığı ortada… Pedagojik olarak uygun olmayan içerikler gündüz kuşaklarında yayınlanır oldu.

Halkımız da rahatsız olduğu bu konuları “Twitter Adalet Bakanlığı” diye ironik bir isim verdikleri bir sosyal ağda paylaşıyorlar. Ben bunun gerçekten halkın tepkisi mi, yoksa kontrollü tepki ortamı oluşturma çabası mı olduğundan şüphe duyuyorum. RTÜK’ü ve yetkililerini seviyorum, sayıyorum, şahsi algılanmasın ama Twitter’da bir TV programına tepki verip TT listesine sokan kişilere bakıyorum, bu kişiler RTÜK’ün yöneticilerine WhatsApp’tan yazabilen adamlar. Bunların bir konuda işlem başlatılması için TT yapmaya ihtiyaçları yok. İnsan danışıklı dövüş mü diye sormadan edemiyor. Eğer öyleyse de PR çalışması işte deyip geçemem…

RTÜK bir iş yapmak, bir yayın kurumu hakkında idari işlem yapmak için konunun trend topic olmasına bakmaz, bakmamalı… Zaten belli yasalar ile kendisine yetki verilmiş, verilen bu yetkileri kullansa yeterli. Şikayete konu olması gerekliyse de rahatsız olan kişinin bunu trend topic yapmasına gerek yok, RTÜK’e doğrudan şikayette bulunması yeterli.

Açık İstihbarat Veriliyor!

Üzgünüm ama maalesef durum bu… Yapılan bu tarz trend topic çalışmaları ile fenomenler biraz daha etkileşim kasarken, RTÜK, “tepkiler üzerine işlem başlattık” derken farkında olunmadan –farkında olunarak yapıldığını düşünmek bile istemiyorum– istihbarat örgütleri için veri veriliyor.

Veri madenciliği son zamanların en çok kullanılan istihbarat çalışma alanıdır. Özellikle toplumun hassasiyetle yaklaştığı, imza siteleri üzerinden imza toplayarak tepki gösterdiği, TT yaptığı, toplu olarak tepki gösterdiği konular “Türk Halkının Hassasiyeti” başlıklı veriler olarak istihbarat zincirinden geçirilip veri dosyasına işleniyor.

Sonrasında belli zaman aralıklarında elde edilen bu veriler istihbarat ajansları tarafından kullanılarak halk örgütlü olarak harekete çağrılıyor. Tüm hassasiyetlerine aynı anda dokunulan halk da kontrolsüz tepki vermeye başlıyor. Geçmişte görmedik mi ağaç ile ilgili hassasiyet Gezi Parkı’nı doğurdu sonrasında; “Konu ağaç değil sen daha anlamadın mı?”ya döndü. Ormanlar yandı… Kadın cinayetleri, çocuk ölümleri, hayvanlar konusu da aynı şekilde hep gündemde…

Bu trend topic başlatanlar da, RTÜK’ü yönetenler de bu anlattıklarımı ve anlatamadığım dahasını çok iyi biliyorlar. Tepkim de bu yüzden… RTÜK artık bir iş yapmak için halkın tepkisine, fenomenin trendine ihtiyaç duymasın. “Patron benim, benim dediğim olur” desin, kessin cezasını ben şahsım olarak arkasındayım. Tepki gösteren halk da, fenomenler de arkasında duracaktır. Biz hakkı savunanı ne zaman yalnız bırakmışız?

Maske takılarak çıkılan abuk sabuk programlar, gelin kaynana programları, evlilik programları, özel hayatın gizliliği bırakmayan programlar artık Türk televizyonlarından kazınmalı… Silinmeli demiyorum, kazınmalı. Etik değerlere uygun, ahlaklı, pedagojik olarak her türlü incelemeden geçmiş, kültür, sanat, edebiyat barındıran yayınlar yapılmalı. Evet, böyle programlar da var ama 23.00”dan sonra başlıyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar