Osman Özdemir

Osman Özdemir

Özgürlüğün Harakirisi

A+A-

Düşünce özgürlüğü demokrasinin temel ilkesidir. Hiç kimsenin müdahalesi, baskısı olmadan her kişi düşünme hakkına ve bu düşünceleri de etrafına söyleme hürriyetine sahiptir. Ancak son dönemlerde ifade özgürlüğü adı altında bir küfür, hakaret, iftira ve yalan furyasıdır gidiyor.

Akademisyenler, hukukçular, profesörler yazılı basında olsun, ekranlarda olsun demokratik hakları olduğunu iddia ettikleri ifadeleri ve düşünceleri özgürce ve arsızca milyonlara yansıtmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Toplum olarak gerçeklerin kapı dışarı edilmeye çalışıldığı ve çabalandığı bu dönem de kutuplaştırmalara karşı tek vücut olmak zorundayız. Ekranlar da siyasi parti temsilcilerinin yapmış/yapmaya çalışmış olduğu algı oyunlarını pür dikkat seyretmeli ve anlamalıyız.

 Bazı kanalların, özellikle bu tür konuşmacılara yer verdiğini görmemek mümkün değil. Kin ve nefret duygularını o kadar belli ediyorlar ki farklı düşüncelere sahip insanlara hakaret, küfür, argo kelimeler kullanarak ne olduğu belirsiz bir yaklaşım ile kendilerini zavallı konuma getirmektedirler.

Bugünlerde ne yazık ki toplumumuzun her kesiminde, her kafadan bir ses çıkıyor. Hele siyasi parti liderleri, birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar. Meclis kürsüsünden el hareketi çekeninden, çok afedersiniz “Yavşak” diyenine kadar ve bu insanlar 84 Milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nde iktidar olmaya çalışan partiler ve liderleri.

Özellikle siyasal alandaki karışıklıklar ve kabalık, katılık ister istemez toplumumuza zarar veriyor. İnsanları karşı karşıya getiren, toplumu bölen aykırılıklar, çarpıklıklar oluşturmaktadır.
Düşmanca tavırları, aşağılayıcı söylemleri, toplumsal huzura zarar vermektedir. Hem günümüzü hem de geleceğimizi etkileyen bu olumsuzluklar her zaman barışa zarar vermektedir.

Özellikle salgın hastalıkla boğuştuğumuz bu zamanda, siyasilere düşen temel görev toplumu birleştirmek ve insanlarımıza moral vermektir. Bunu başarmanın tek yolu da siyasal liderlerin birbirlerine olumsuz söylemlerini değiştirmesinden geçer. Çünkü lider, toplumuna örnek olan insandır. Ama gel gör ki her gün, her yerde çirkin dil ve üslupla halkın karşısına çıkan parti liderleri var!

‘’Bazı yaklaşımlar, cahili güldürür ama erbabına fena gelir.” Gerçekten ben utanıyorum bu yaklaşımlardan, söylemlerden. Ne kadar utanılası bir durum bir siyasetçi için.

Partilere ve partililere, hakaret üstüne hakaret yağdırıyorlar, insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorlar. Sanki kendilerine böyle bir görev verilmiş gibi. Bir siyasal partinin kuruluş amacı, iktidara gelmek, halkın refahı için can hıraş çalışmaktır. Üzülerek belirtiyorum ki muhalefet hayata, yaşantı tarzlarına önyargı ile bakan, müdahaleyi meşru zanneden duruma geldi. Şu an İstanbul ve Ankara’da yaşanan olayları biraz araştırarak, biraz geçmişte yaşadıklarınızla, eski dostlarınızla, akrabalarınızdaki kişilerin yaşantısı ile değerlendirme yaparak bugünü okuyabilmeniz daha sağlıklı olacaktır. 

Öyle bir yere geldik ki tarihe mâl olmuş kişilerle, kurumlarla ve alimlerle uğraşıyorlar. Namusumuzu, şerefimizi, onurumuzu ve toprağımızı kurtaran ecdadımıza saldırıyor, hor görüyor ve aşağılıyorlar.

Dünyada çok farklı ve çeşitli görüntüde olsalar da aslında iki topluluk vardır… Öldürenler ve öldürülenler. Zalimler ve mazlumlar. Ezenler ve ezilenler. Birde bu grupların beslendikleri düşünce ve inançlar var. Hak din ve farklı yorumları, Batıl din ve uzantıları. Sonra...Bütün bunların yansıması sonucu acı, kan, gözyaşı, tehdit ve korku altında yaşamlar. Bugün baktığımız da muhalefet dili tam da bunları söylüyor. Yalnız, olayların iç yüzü tam aksini göstermekte ve uygulamaktadır.

Sürekli bir kaos ortamı özlenmekte, sokakların karıştığını düşlemekteler. Buna asla müsaade etmemeliyiz. Evlerimizde yaşayanlara her şeyi düz ve doğru anlatmakla mükellefiz, aksi halde bugün gelinen tüm değerler ve kazanılan güç (ülke olarak) bir anda yok olup gider ve biz de hep o bahsettikleri 3. Dünya ülkelerine döneriz.

Tıpkı 2002 yılı öncesi Türkiye’si gibi…

‘’Oku , düşün , uygula ve neticelendir’’ düsturu ile bugünün Türkiye’sini inşa etmek yarının Türkiye’sini düşlemek duası ile selametle kalın..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.