Ahmet Emin Seyhan

Ahmet Emin Seyhan

Komşu Hakları

A+A-

İctimaî hayatımızın aileden sonraki en önemli halkasını komşularımız oluşturmaktadır. Köyde, kentte, tarlada, bağda, bahçede, iş yerinde bize en yakın kimseler komşularımızdır. Bu sebeple yüce dinimiz, komşuluk ilişkilerine çok büyük önem vermiştir.


Kur’an-ı Kerim’de: “[Yalnızca] Allah'a kulluk edin ve O'ndan başka hiçbir şeye asla ilahlık yakıştırmayın. Anne-babanıza ve yakın akrabanıza, yetimlere ve muhtaçlara, kendi çevrenizden olan komşulara ve yabancı komşulara, yanınızdaki-yakınınızdaki (eşinize) arkadaş(ınız)a, yolcuya ve meşru yollarla malik olduklarınıza (işçilerinize) iyilik yapın. Doğrusu Allah böbürlenerek küstahça davrananları sevmez” buyurulmaktadır.


Peygamberimiz de bir mü’minin, inancı ne olursa olsun komşularına karşı sahip olması gereken ahlâkî sorumluluğa sık sık işaret etmiş ve: “Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa komşularına iyilik yapsın” buyurmuşlardır.


Bir başka hadislerinde ise: “Cebrail, bana o kadar çok komşuya iyilik yapmayı tavsiye ediyordu ki, onun bu ısrarlı tavsiyelerinden Allah’ın komşuyu komşuya varis kılacağını zannettim”  buyurmuşlardır. Bir diğer hadislerinde ise; “Komşusu zararından emin olmayan kimse cennete giremez” buyurmuşlardır.


Komşularımıza karşı iyilik ve ikramda bulunmak, onlarla selamlaşmak, hasta iseler ziyaretlerine gitmek, ihtiyaç duydukları anda yardımlarına koşmak görevlerimizdendir. Onların sevinçlerini ve kederlerini paylaşmak, zaman zaman onlarla hediyeleşmek, düğün ve cenazelerine iştirak etmek, onlara zarar verecek her türlü hal ve hareketlerden kaçınmak vazifelerimizdendir.


Maalesef yıllardır aynı binada yaşadıkları halde birbirleriyle tanışmayan, komşuluk ilişkilerine girmeyen kimselerin varlığına şahit oluyoruz. Oysa merdivenlerde veya asansörde karşılaştığımız bir apartman komşumuza vereceğimiz bir selam, göstereceğimiz bir güler yüz, pişirdiğimiz yemekten bir tabak ikram, komşularımız arasında oluşacak sıkı bağların ilk adımını oluşturabilir. Bilindiği üzere dinimiz İslam, bu tür davranışları sadaka kapsamında değerlendirmiş ve teşvik etmiştir. 


İnsanların aile fertlerinden sonra, en çok yüz yüze geldikleri kimseler komşularıdır. Zira bir ihtiyaç halinde hemen komşunun kapısı çalınır. Acil bir durumda veya bir felaketle karşılaşıldığında ilk önce komşularımız yardıma koşar. Dolayısıyla birbirimize bu kadar yakın olduğumuz komşularımızla ilişkilerimizin sağlam temeller üzerine oturtulması adeta bir zorunluluktur.

Bu itibarla komşularımızı birer aile ferdimiz gibi görmeli, onların namuslarını kendi namusumuz bilmeli, mallarını kendi mallarımızı koruduğumuz gibi korumalıyız. Aramızda yaşanacak problemleri olgunlukla halletmeye çalışmalı, küçük sorunları görmezlikten gelmeli ve onların bir takım hatalarını abartmamalıyız. Hiçbir şekilde onlara zarar vermemeli, komşularımızın kabahat ve kusurlarını araştırmamalı, haklarında kesinlikle dedikodu yapmamalıyız.


 Özetle ifade edecek olursak, komşularımızla ilişkileri geliştirme konusunda bir şeyler yapmak istiyorsak, işe önce kendimizden başlamalı ve iyi bir komşu olmaya özen göstermeliyiz.


Rabbim cümlemizi komşularının hak ve hukukuna saygı gösteren dürüst ve erdemli kullarından eylesin. (26.09.2008)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar