Kabul etsek de etmesek de ülkenin ekonomik bir darboğazdan geçtiği ortada. Darboğaz diyorum biliyorum ki daha evvel de darboğazlardan geçtik sonra geniş boğazlar da gördük. Bugün de darboğazdan geçip yarın geniş boğazlar göreceğiz, devletime güvenim tam. Devletime tam da, tam olmayan kişiler de var…

Geçenlerde Twitter’dan bir paylaşım yaptım ve dedim ki “Bylock’suz FETÖ’cüler var” evet bir de buradan tekrar edeyim bunu, devletin içinde sinsice yuvalanmış, kuytu köşeleri kapmış Bylock’suz FETÖ’cüler var.

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 5 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen, özellikle ekonomik saldırıların arka kapısı olan, sinek sürüsü gibi duran ve görevleri mide bulandırmak olan bir kesim var.

Ben dedim diyeceğim, eskiden dedim, yine diyeceğim…

Bir ekip var, kaç kişidir, kimlerden oluşur, bir araya gelirler mi bilmiyorum ama bir psikolojik ortamın yöneticisi bunlar. Bu ekip, devlet içerisinde belli başlı yerlerin başını tutmuş, işleri yavaşlatıyor, devlet yanlısı insanlara mobing yapıyor, gereksiz harcamalar yapıyor, istatistiksel verilere müdahale edip yapılmamış işi yapılmış, az verimli işleri çok verimli gösteriyorlar. Denetim gönderilse farklı, denetim gidince farklı işler yapıyorlar.

Bir süre sonra, muhalefet partilerinden birileri belki de başkanları ortaya çıkıp “Başkanlık sistemi ilerlemiyor, işler yürümüyor” diyecekler. Ve yine diyecekler ki “bize yetki verin tüm tıkanmış işleri çözelim…” ve eğer yetki alırlarsa da o işler gerçekten çözülecek, çalışmayan yerler çalışacak, yavaş giden işler hızlanacak, halk da sanacak ki bunlar yaptı. Oysa bunlar tıpa görevi yapanlardı. Akağın önünü tıkayan bunlardı, koltuğa kavuşunca da o tıpalarını çıkartacaklar, hali hazırda var olan sistem çatır çatır işleyecek. Yani kendileri yeni sistem kurmayacaklar olan ve tıkadıkları sistem işlemeye başlayacak.

Hükümetten birileri olur, danışmanlar olur fark etmez, şu yazımı alın, hiç bozmadan – hiç bozmadan diyorum çünkü başkasının düşüncesini beğenince üzerine çöken danışmanlar çok – Sayın Cumhurbaşkanımıza sunun. Ben samimi bir dille yazdım, Sayın Cumhurbaşkanımız da samimi ifadelerle okumuş olsun.

Devletin sistemleri işlemesin diye devletin içinde kurtluk yapan birileri var. Bunlar araştırıldığında pırıl pırıl adamlar, zamanında FETÖ’nün iftira attığı kimseler. Kıyafetleri temiz, yürekleri kirli bu adamları iyi görmek lazım.

Tavsiyem şu yönde, en üstten, en alta kadar kurumlar denetlenmeli, bir ilçenin bir köşesinde hizmet veren bir kurumda ne kadar kağıt harcanmış, kimlere makam arabası verilmiş, denetim gelince nasıllar, denetim gidince nasıllar iyi bir espiyonaj çalışması ile izlenmeli.

Türkiye Cumhuriyeti sanılandan çok daha zengin bir ülke ama o zenginliği savuranlar var. Üst kadroda bir varsa alt kadroda on var. Akan suyun önünü tıkayan, devletçi görünüp devleti kurutanlar var. Daha ilginci ki, Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak ifadeler kullanmaktan, koridorlarda bunları konuşmaktan çekinmeyen kimseler var.

Sakın küçümsemeyin, her yerdeler… Diyorum ya, kurumlar içinde espiyonaj şart artık.