İşçiyiz Haklıyız Kazanamaya Biliriz
Bugün İşçi Bayramı.
Tüm emekçilerin günü kutlu olsun.
Her ne kadar “ işçiyiz haklıyız kazanacağız” sloganı bitmemiş olsa da, gün onların günü.
İşçisi, memuru fark etmez hepsinin günün.
Bir iş için emek harcayın tüm insanlarımızın günü.
1 Mayıs da hafızalarımız da nedense Taksim meydanında yaşananlar geliyor.
Şimdi oraya girersem çıkamam.
Ben iyisi temenniden sonrasını dile getirmeyim.
İşçiler haklarını alabiliyor mu diye sorsam bu da farklı bir konu içeriyor.
Kim hakkını yeterince almış ki, işçiler alsın.
Seçim arifesinde hükümet verdikçe veriyor aslında.
Verdikleri ise sanki düzlemiyor hiçbir şeyi.
Hala bakiye ekside…
Hükümet hükmettiği dönem öncesinde hiç bu kadar yağdırmamıştı.
Bunda önce oldukça dikkat edilirdi.
“yaptığım iş seçim yatırımı olmasın” noktasında..
Şimdi ise neredeyse her şey seçim yatırımı haline dönüşmüş.
Bu endişe verici bir hale gelmeye başladı.
Tıpkı kredi kartı ekstrasın gibi…
Harca harca ay sonunda ödenmez bir hale gelir.
Sonra onu düzeltmek için kredi çekersin.
Sonra hiç birini ödeyemez halde kalırsın.
Elinde avucunda ne var ne yok gider.
Yıllara boyu borçlu bir şekilde kalırsın.
Var mı ki bu kadar veriliyor..
Varsa bundan önce niye verilmedi diye insan merak etmiyor değil.
Veren el, alan elden bu şekliyle mi üstün olacak?
Seçim biter…
Çer çöp temizlenir.
Afişler iner…
Sandıklar açılır..
Tahliller yapılır.
Makamın sahipleri belli olur.
Takke düşer…
Ve inşallah takkenin altında bir kel kafa yoktur.
Her türlü endişeliyim.
Çok bilinmezlik var.
Ortada ciddi bir dip dalga da var.
Bu dalga hükümeti yerinden edebilecek bir seviye de…
En kötü dengeler değişecek gibi…
Sayısal üstünlükler çok belirsiz…
Tahmin etmek giderek zorlaşıyor.
Neyse ki son iki pazara girdik.
Uzarsa artı iki Pazar daha…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.