Engin Dinç

Engin Dinç

İnsan 3 Modülden Oluşur

A+A-

Özellikle hedefleri yüksek olan insanlar tükenmişlik sendromuna yakalanmış olsalar dahi bunun farkında olmayabiliyorlar. İşkolik kişilerde ortaya çıkan bu durumun sağlık açısından psikolojik ve ruhsal açıdan ağır sonuçları oluyor.

Başlıkta da verdiğimiz gibi insan üç modülden yani üç parçadan meydana gelen bir canlıdır. Nedir bu üç modül dersek; fizik, duygu ve zihin

İnsanın, “tam huzurlu” duruma ulaşması için bu üçünü de eşit seviyede tutması gerekiyor. Bunları 1 ila 10 arasında puanlarsak; ideal değerleri 7’de ortalanmış olarak kabul edebiliriz. Tabii bu değeri 10 yapmak da mümkündür ve bu değere ulaşmak için kişinin kendisini tanıması gerekir.

Şimdi sizlere 5 madde sunmak istiyorum. Bu beş maddede kendimize 1 ila 10 arasında puan verelim.

Sağlık             ….. (Bu bizim bedensel olarak sağlık durumumuzu ifade eder)

İlişkiler            ….. (Bu bizim arkadaş, aile ve iş gibi ortamlardaki sosyal çevremizi ve bu çevrenin kalitesini ifade eder)

Finans             ….. (Bu bizim ekonomik refahımızı ve alım gücümüzü ifade eder)

Duygular         ….. (Bu bizim yaşadığımız devamlı duygusal durumu ifade eder. Anlık değişimleri dâhil etmeyeceğiz.)

İş                     ….. (Bu bizim çalışma sahamızı ve işimizle olan bağımızı ifade eder)

Bu beş alanı doğru ve tarafsız şekilde puanladıktan sonra hangileri fazla, hangileri daha az, bizim için hangisi daha önemli bunlar üzerinde tekrar düşünmeye başlamanız gerekiyor. Eğer çoğunluk 7-8 ortalamasına sahipse ortalama bir insandan daha huzurluyuz demektir. Ama bazıları çok yüksek, bazıları ise çok düşükse bu stres ve kaygı seviyemizin yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Uzmanlar bu duruma tükenmişlik sendromu da demektedir.

Bu durumda yapmamız gereken en önemli davranış yavaşlamak. Sakinleşmek, sessizleşmek ve durup düşünmek. Kendimizi, çevremizi, işimizi, hedeflerimizi ve o hedeflere ulaşmak isteme nedenlerimizi. Kaygılarımızın neler olduğunu ve neden bu kaygıyı güttüğümüzü… Bunlar gibi birçok konuyu düşünerek kendimize uzunca bir zaman ayırmalıyız. Yalnız ve sessiz bir ortam oluşturmalıyız. Özellikle özgüven sömürgenlerinden de uzaklaşmalıyız.

Özgüven Sömürgenleri Kimdir?

Bu kişiler, hedefleri olan, bir amaç doğrultusunda yaşayan ve çalışan insanların başarılarını kaldıramayan, onları çekemeyerek mikro bahaneler üretmiş kişilerdir. Bu tarz insanlar, idealleri ya da ülküsü olan insanları yolundan döndürmek için çabalar, başarısız olmalarıyla mutlu olurlar. Bireysel olarak hiçbir başarı sahibi olamamış bu kimseler başkalarının da başarılı olmasını kaldıramaz. Onlardan; “Bu coğrafyada olmaz”, “Bizim milletimiz yapamaz”, “Dayın yoksa yapamazsın”, “El âlem ne der?” gibi söylemleri çok duyarsınız.

Bu özgüven sömürgenlerine karşı oyun kurucu olmak gerekir. En çok da kendi hayat oyununu kuran kişiler olmalıyız. Kendi hayatını başkasının kontrolüne bırakmayan, kendi hayatını idame eden kişiler olmalıyız. “El âlem ne der?” kaygısı gütmek ile “Ben yaptım oldu” egosunun tam ortasında bir hayat tarzını benimsemek gerekiyor. Oyun kurucular; yapabilirim der ve demekle de kalmaz hedefine ulaşmak için harekete geçer. Hareket noktasında 5 altın maddeyi gözden kaçırıp sadece bir tanesine de odaklanmaz. Neydi 5 altın madde; sağlık, ilişkiler, finans, duygular ve iş bunların hepsinde denge kuran kişinin hayat kalitesi her daim iyi ve yüksek olacaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar