Ahmet Emin Seyhan

Ahmet Emin Seyhan

Hz. Peygamber’in Sünnetinden Bazı Örnekler

A+A-

Sünnet, Hz. Peygamber’in yaşam tarzıdır. Hz. Peygamber’i daha yakından ve doğru tanımak için onun sahih sünnetinden bazı örnekler verelim.

Hz. Muhammed (s.a.s.), hayatı boyunca sadece gerçeği söylemiş ve söylediklerini de harfiyen yaşamıştır.

Hz. Muhammed, daima tatlı dilli, güler yüzlü ve hoşgörülü olmuş, sözlerinin saygıyla dinlenmesini sağlamıştır.

Hz. Muhammed, temizliğe ve sadeliğe önem vermiş, giyim ve kuşamıyla çevresindekilere örnek olmuş, lüks ve ihtişamdan kaçınmış, gösteriş yapmayı yasaklamıştır.

Hz. Muhammed, yemeğe besmeleyle başlamış, sağ elini kullanmış ve tıka basa doymadan sofradan kalmıştır. Yemekten önce ve sonra ellerini yıkamış, sağlığa zararlı şeyleri yiyip içmemiş, yemek yerken sofra adabına uymuş ve etrafındakileri de nezaketle uyarmıştır.

Hz. Muhammed, geçici sıkıntıları tasa etmemiş, hayata daima gerçekçi ve iyimser bir gözle bakılmasını öğütlemiş ve her zaman Yüce Allah’a yönelmeyi tavsiye etmiştir.

Hz. Muhammed, insanlara kanaatkâr olmayı öğretmiş, kimseyi incitmemiş, kendisine düşmanlık edenlerin bile iyiliğini istemiştir. İnsanların kusurlarını yüzlerine vurmamış, tenkitlerini isim vermeden yapmıştır.

Hz. Muhammed, herkese iyilik yapmış, açlık sıkıntısı çekmiş, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için bütün çilelere katlanmış ama asla şikâyet etmemiştir.

Hz. Muhammed, adaleti titizlikle korumuş, insanlara makamlarına göre muamele etmeyi doğru bulmamış, kadın, fakir, kimsesiz, hasta, engelli ve yetimlere daha fazla ilgi göstermiştir.

Hz. Muhammed, kibirden nefret etmiş, kimseye karşı büyüklük taslamamış, ancak hakikati inkâra şartlanmış olanlar karşısında da asla ezilip büzülmemiş, hakkı ve doğruyu sonuna kadar savunmuş, hedeflerini bir bir gerçekleştirmiş ve asla ümitsizliğe kapılmamıştır.

Hz. Muhammed, otoritesini zorlama tedbirlerle değil sevgiyle yerleştirmiş, dalkavukluktan ve yağcılıktan hiç hoşlanmamış ve böyle kimseleri istediklerinden mahrum bırakarak cezalandırmıştır.

Hz. Muhammed, meclislerde boş bulduğu yere oturmuş, kendisinin aşırı derecede yüceltilmesini asla onaylamamış, hayatta iken yahûdî ve hıristiyanların düştüğü bu yanlışı görerek sahâbîlerini önceden uyarmıştır.

Hz. Muhammed, halkın arasına katılmış, komşularını, dostlarını ve hastaları ziyaret etmiş, müslümanların acı ve tatlı günlerinde onların yanlarında olmuştur.

Hz. Muhammed, kendisinin de diğer insanlar gibi bir insan olduğunu, sadece Allah’ın korumasıyla hata ve günahtan kurtulabileceğini, hiçbir kaygıya kapılmadan samimiyetle ifade etmiştir.

Hz. Muhammed, eşlerine saygı göstermiş, haklarına riayet etmiş, gece ibadet etmek istediğinde bile eşinden izin alma inceliğini/zarafetini/nezaketini göstermiştir.

Hz. Muhammed, aile bireyleri ile şakalaşmış, aile içi ufak tatsızlıkları anlayışla karşılamış, kusurları affetmiş, ikazlarını incitmeden yapmıştır.

Hz. Muhammed, bir ömür boyu doğruluk çizgisinden sapmamış, iyilik yolunda sebat göstermiş, sık sık tövbe ve istiğfar etmiş, ahlakını güzelleştirmesi için Yüce Allah’a dua etmiştir.

Hz. Muhammed, bütün ömrü boyunca erdemli bir hayat yaşamaya kendini adamış, böylece insanların en seçkini olmuş, Yüce Allah tarafından da “en güzel örnek” olarak takdim edilmiştir.

Hz. Muhammed, inanmadığı ve yaşamadığı hiçbir şeyi söylememiş, kendisiyle çeliştiği bir tek örneğe rastlanmamış, onun bu hakkını düşmanları bile teslim etmişlerdir.

Hz. Muhammed, insanlığa en güzel model olmuş, herkesin sorunlarıyla içtenlikle ilgilenmiş, kendisine küstahça davrananlara bile insanca muamele etmiştir.

Hz. Muhammed, İslam’a davet ettiği insanlara ahiret kurtuluşundan başka hiçbir peşin çıkar vaat etmemiş, aksine bu yolun uzun, çetin ve çileli olduğunu önceden haber vermiştir.

Hz. Muhammed, saygınlığını zor kullanarak değil, getirdiği ilâhî prensipler doğrultusunda yaşadığı erdemli hayat sonucu kazanmış, onu sevenler gönülden sevmişlerdir.

Hz. Muhammed, her fırsatta alçak gönüllü, kinden uzak, affeden biri olduğunu göstermiştir.

Netice itibarıyla, ahiretin güzelliklerini, dünyanın bilgeliğini, erdemli bir hayatı yaşamayı isteyenin örneği Hz. Muhammed Mustafa’dır. O, hayırda en ileride olan, ahlâkı övülen, üstün özellikleri şahsında toplayan, bütün insanlık için “rol model” bir şahsiyettir. Onu gerçek anlamda sevenler onun getirdiği ilkeleri hayatına tatbik eden, onun gittiği yoldan giden ve her yönüyle onun gibi olmaya çalışan muttaki mü’minlerdir. (08.04.2010)

Önceki ve Sonraki Yazılar