Fahiş Kiraya Karşı Mala El Koyma
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden galip çıkan Recep Tayyip Erdoğan oldu. Kendisini tebrik ederek başarılarının devamını, istikrarlı bir şekilde büyümenin sürmesini dileyerek çok ciddiye alınmayan ama gelecekte önümüze büyük engeller çıkartacak bir konuya eğilmek istiyorum.
Suriye İç Savaşının getirdiği mülteci akını, pandemi en son da asrın felaketi dünya ekonomisini ve ülkemiz ekonomisini yerle bir ederken fırsatçıları da gün yüzüne çıkardı. En büyük fırsatçılığı ise malını kiraya veren mal sahipleri yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde 2 bin liralık kirasını 15 bin lira yaptığı iki çocuklu dul bir kadını sokağa atan ev sahibi haberini okuduk, içimiz parçalandı. Ah dedik, vah dedik, ev sahibine isyan ettik ama sormadan edemeyeceğim kamu düzenini temin etmekle sorumlu yetkililer bu hususta neden tedbir almıyorlar, onlar ne yaptılar?
Yeni dönemin girmesiyle hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ortada… Bu değişime yeni yasalar da eklenmelidir. Özellikle mal sahiplerinin fahiş kira artışları kontrol altına alınmalı, yüzde 25 olan kira artışının üzerine çıkmak için yıldırma yapan, kiracıyı tehdit eden, evi boşalttırmak için bin bir yola başvuran veya evi boşaltmışsa da bir önceki kiracı 2 bin liraya otururken yeni kiracıya evini 15 bin liraya kiraya çıkarak ev sahiplerine yaptırım uygulanmalıdır.
Bu fırsatçılık işinin ciddiye alınmaması ekonominin, küçük esnafçılığın gelişimine de olumsuz etki etmektedir. Birçok küçük işletme dükkân kirası ödeyemediği için işine son vermektedir. Sadece bununla da kalmıyor, kirasını ödeyemeyen kiracı hacizlik duruma da düşebiliyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girerek halkın hakkını aramaya yemin eden 600 milletvekilinin her birine tek tek arz ediyorum. Fahiş kira artışı yapan mal sahipleri için yasal çalışmalar hazırlayın, biz de sizlere destek verelim. Bu kanun sert, uygulayıcı ve denetleyici nitelikte olmalı. Malını ederinin çok üzerinde kiraya veren mal sahibi kamu huzur ve güvenini tehlikeye düşürme suçundan başlayarak adli anlamda sorumlu olmalı, cezalar da malına el konulması kadar ağır olmalıdır.
Yasal düzenleme yanında kiracı ile mal sahibini koordine eden ve denetleyen bir sistemin de kurulması gereklidir. Öyle bir sistem kurgulanmalı ki, mal sahibi yasal prosedürlerle belirlenmiş kiranın üzerinde kirayı istese de alamamalı, kiracı istese de verememelidir. Kira sözleşmesi ve para alışverişi arada kamu gücü olan bir kuruluş üzerinden yapılmalı. Bunun yanında mal sahibinin malına kiralayan tarafından zarar verilmesi halinde kurumca tespit yapılarak gerekli tazminin yapılması sağlanmalıdır.
Aksi halde yakın gelecekte büyük ekonomik kriz, konut ve konaklama krizleri, halkın devlete olan güveninde zayıflama belki de buna bağlı iç karışıklıklar görmemiz kaçınılmazdır. Siyah camlı arabalardan sokaklar cıvıl cıvıl görünüyor olsa da şikâyetlere kulak tıkayan hiçbir yetkilinin koltukta kalabildiği de görülmemiştir. En baştan ifade ettiğim istikrar halkı okuyabilenlerin başarısından ibarettir.