Ekonomi Politikalarına Farklı Bakış
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından oluşan yeni kabinede ha geldi, ha gelecek denen Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı olarak ekonominin başına geçti. Geçtikten hemen sonra da Mehmet Şimşek'in teklifiyle Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan oldu.
Bu değişimin ardından ilk icraat faiz oranlarında artış yapılması oldu. Ekonomi piyasaları ilk anda yapılan faiz artırımını yeterli bulmayıp altın, euro ve doların fiyatındaki artışı sürdürmüş olsa da Borsa İstanbul'da tarihin en yüksek seviyelerine ulaştı.
Borsa İstanbul'a yeni giren hisseler hızla güçlenip BİST30'da listelenmeye başladı. Memur ve memur emeklisi maaşlarında yapılan ciddi artışa karşın vergilerde de artırım yapıldı. Bu halkta "Bir yandan verirken bir yandan alıyorlar" söylemlerine neden olsa da piyasa dengesi için bunları yaşamamız gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimi öncesinde bir şekilde baskılanan piyasanın bu denli güçlü bir artış göstermesi kaçınılmazdı.
Peki, ekonomideki bu dalgalanmanın farklı nedenleri de var mıdır? Ekonomi politikaları sadece Bakanlığın veya Merkez Bankası'nın müdahalesi ile mi yürüyor?
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı Rahmi Koç ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin detaylarını basına kapalı yapılmış olması sebebiyle bilemiyor olsak da ekonominin konuşulmuş olabileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın büyük üstadı da geçtiğimiz ayda değişerek İstanbul Bilgi Üniversitesi eski rektörü, halen Fransa Bilimsel Araştırma Milli Merkezi’nde (CNRS) araştırma profesörü olarak görev yapan ekonomi profesörü Prof. Dr. Remzi Sanver oldu. Prof. Dr. Remzi Sanver, 2010-2013 yılları arasında da Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın büyük üstadı olmuştu.
2010'lu yılların Türkiye ekonomisinin zirvesini gördüğünü, sektörlere göre yıllık büyümenin %25'leri gördüğü bir dönemi yaşamıştık. 2009'dan önce Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek iken yerini 1 Mayıs 2009'da bugün DEVA Partisi Genel Başkanı olan Ali Babacan'a bırakmıştı. Aynı dönemde Başbakan'da Recep Tayyip Erdoğan'dı. Cumhurbaşkanlığı makamında ise Abdullah Gül bulunuyordu.
Aynı tarihlerde BİST100 ekdeksi 660 puan seviyesi ile bir önceki yıla oranla %25 oranında büyüme yaşayarak dönemin en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Borsa İstanbul 2020 yılına kadar 1000 puanın altında seyrederken son 3 yılda ekonomide yaşanan büyüme ile bugün 6187 puan ile tarihinin en yüksek seviyesinde seyrediyor.
Tüm bu parametreleri ele aldığımızda önümüzdeki zaman diliminde zamların devamının geleceğini düşünmek mümkün. Piyasa dengesi için alış fiyatında da, satış fiyatında da artış olacaktır. Mal ve hizmet alımına zam gelirken, gelirlere de benzer oranda zam gelecektir. Borsa İstanbul'da olağandışı bir durum gelişmez ve ekonomi politikaları doğru devam ederse yıl sonuna kadar BİST100 ekdeksinin 12000 puanın üzerini görmesi kaçınılmaz görünüyor ki bu da herkesi mutlu eder.