Geçtiğimiz hafta yaşanan doğalgaz arızası unuttuğumuz bazı şeyleri hatırlattı.

Ne hatırlattı altta yazacağım ama önce olayı bir hatırlayalım.

Yol çalışmasına istinaden bir kepçenin hatta zarar vermesi ve sonucunda ana şebekeden devre dışı bırakılması sonucu Yozgat merkezde gaz akışı durmuştu.

Bazı uzmanlardan aldım bilgiye göre bu olay bir ihmali ortaya koyuyor.

Öncelikle herhangi bir can kaybı ya da yaralanmayışı sevindirici bir durum.

Doğalgaz borularının yerin belli bir metre altında bulunması gerekiyor.

Peki bu borular standartlara uygun bir şekilde olması gereken bir yerde miydi?

Katmalar arasında bulunması gereken farklı renkteki toprak görünümü orada bulunuyor muydu?

Bu ayraçlar ve olması gereken mesafeler operatör ve ilgililer tarafından biliniyor muydu?

Havanın kararmaya başlamasıyla birlikte görüş mesafesi operatörün olumsuz mu etkiledi.

Gerekli ışıklandırma, uyarı levhaları yeterli değil miydi?

Tüm bunlar cevabı aranan sorular.

Kazara insanlar ölüyor. İnsan hatası elbette olur.

Önemli olan ders çıkarmak ve sonraki çalışmalarda daha tedbir olmak gerekiyor.

Olayı siyasi platforma taşıyarak sosyal medyadan yapılan bazı eleştiriler samimiyetten uzak yanıltıcı ve sorunlara kalıcı çözüm üretmekten çok uzak.

Mamafih bu yaşanan olay bize enerjinin ne kadar  hayati bir önem taşıdığını hatırlattı.

Meğer ne kadar da bağımlıyız.

Olası bir aksilikte mağduriyetler mevsim koşullarına göre yaşam kalitesini düşürmekte.

Isınma ortadan kalkmış elektrik ya da katı yakıt yakanlar idare etmiş.

Ocaklarda gaz olmadığından yemekler ya aperatif olmuş ya elektrik takviye ocaklar ya da eski usül piknik tüplerine ihtiyaç ortaya çıkmış.

Demek ki bu doğalgaz su gibi temel bir ihtiyaç haline gelmiş.

Yokluğundan birçok hane olumsuz etkilenmiş.

Olası durumlarda alternatif üretememişiz.

Her ne kadar kısa süre zarfında gaz arzı sağlansa da yaşadığımız süreç insanların mağdur olmasını engellememiştir.

İşte Rusya Ukrayna savaşının Avrupa’ya yaşatacağı sorun da bunun gibi bir şey olacak.

Ülkemiz duruşuyla bundan etkilenmeyecek gibi.

Bizi etkileyen kur farkıyla birlikte metreküp fiyatlarında yaşanan artışlar.

Susuz nasıl yaşanmıyorsa yeni dünya da fosil yakıtlarsız yaşanmayacağıdır.

Alternatif enerjiler üretemezsek, kendi doğal kaynaklarımızı yer yüzüne çıkaramazsak halimiz eninde sonunda perişan olacaktır.