Engin Dinç

Engin Dinç

Cuntacı Kafa Hala Görevde

A+A-

Bugün çok da sevmediğim siyasi konuları ele almak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin makûs tarihi darbelerle geçti. Yirmi yılda bir yapılan darbe ile ülkenin geleceği çalınmış, birilerinin postalları altında ezilmiştir. Bugün Türkiye’nin G20 içinde olmasının bir şans olduğunu düşünmemek mümkün değil. Siyasi, askeri, ekonomik, teknolojik her türlü makaslamaya maruz kalmış bir ülkenin en zor günlerinde yaşamış nesilleriz biz…

1980 darbesi sonrasında idam edilmiş gençlerin, fidanların, sağdan soldan yiğitlerin acısı yüreğimizin bir köşesini sızlatadursun o günlerden kalma kafanın hala devletin bir yerlerinde kadro işgal ettiği de görülüyor.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemlerde bazı konularda önemli yasal çalışmalar yapıldı. Önemli adımlar atıldı. Bunlardan bir tanesi de kadın devlet memurlarının başörtüsü yasağının kaldırılmasıdır. Yine kamuya açık alanlarda ve kapalı ortamlarda tütün mamullerinin tüketilmesi yasağı da bu dönemde gelmiştir. Bu sayede temiz hava sahasına sahip olduk. Fakat onun önayak olarak yaptığı bu yasal çalışmalar birilerini sinsi sinsi rahatsız ediyor.

Cunta Zihniyeti Tekrar Hortluyor

AK Parti döneminde yapılan iyi işlerden kitap yazarız, ama gözden kaçan veya taviz verilen işleri sıralarsak o da az olmaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ne kadar yoğun çalıştığını herkes görüyor. Her işi de onun üzerine yıkmak, sorumluluk almamak da doğru değil ama birileri de bunun altına sığınıp, Cumhurbaşkanımıza iş kalmasın diyerek kendi çiftliğini kurmuş durumda. Kurulan bu çiftliklerde darbe dönemi adetleri devam ettiriliyor. Bunlara kamu görevlisi arkadaşlarla yaptığımız sohbetlerden örnekler vererek devam edeyim.

4207 sayılı Kanun kapsamında kapalı alanda sigara vb. tütün ürünlerinin tüketilmesi yasaklandı. Fakat bazı idari amirler, kamu daireleri içerisinde tütün içilmesine, çalışma ortamlarında bu tarz ürünlerin tüketilmesine izin veriyor. Her gün yüzlerce insanın girdiği kamu dairelerinin koridorları sigara dumanı dolmaya başlamış durumda. Burada denetimler de yapılmadığı için taviz tavizi doğura doğura devam ediyor. Bir mahkeme yazı işleri müdürlüğünde sigara içildiği, ortamın bembeyaz olduğunu bir hayal edelim…

İkinci bir örnek ise başörtüsü ile ilgili… Devlet memurlarının kılık kıyafet ile ilgili yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile kadın memurların başörtüsü bağlamasına serbestlik getirildi. Fakat cunta kafasındaki amirler zihinlerinde AK Parti’nin iktidar gücünü silmiş olacaklar veya FETÖ/PYD desteği görmüş olacaklar ki başörtülü personele karşı mobing uygulamaya, ilerlemesinin önüne geçmeye çalışıyorlar. Kimileri o kadar ileri gidiyor ki, “AKP gidince siz de gideceksiniz…” diyebilecek dereceye gelmiş durumdalar… Birileri bunu görüyor, biliyor, bunlar Cumhurbaşkanımızın kulağına gidiyor mu derseniz, bence hayır…

Başka bir örnek ise yine kılık kıyafet ile ilgili… Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’in 5’inci maddesinin b fıkrasında yer alan “Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir” hükmü Danıştay İkinci Dairesinin 18/11/2020 tarihli ve E:2017/665; K:2020/3432 sayılı kararı ile iptal edildi. Bu sayede erkek devlet memurunun saçını uzatabilmesiyle ilgili serbestlik gelmiş ve bu durum da yönetmeliğe işlenmiş oldu.

Darbe sevici zihniyet ise, buna rağmen saçını uzatmak isteyen memurları sürmekle tehdit edebilmektedir. Yasal bir dayanak oluşmuş iken, özgürlükleri savunan bir Cumhurbaşkanımızın olduğu ülkede onun altında, onun atadığı kişiler onun getirdiği yasal düzenlemeleri uygulamamaktadır. İşini en iyi şekilde yapan, devletçi bir anlayış ile gecesini gündüzüne katarak çalışan insanlara yapılan bu mobing de yine birilerinin gözüne görünmüyor.

Bu Cumhurbaşkanımıza Karşı Bir Operasyondur

Bunu ciddi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Atanmış, amir konumundaki kişilerin bu yaptığı, AK Parti teşkilatı üzerinden Cumhurbaşkanlığını hedef göstererek ithamlar geliştirip AK Parti döneminde yapılan yasal düzenlemelere uymamak açık bir tavır almak demektir. Açık şekilde hedefe koymak, siyasi amaç gütmek, 657 sayılı Kanun’da yer alan siyasi kimliği açıklama yasağına da uymamak demektir.

Tüm kamu kurumlarında yasaların ve yönetmeliklerin uygulanmasıyla ilgili iyi denetimler yapılması gerekmektedir. Her kamu kurumu sivil denetime ve istihbarata tabi tutulmalı, koridorlarda neler dönüyor, merdiven boşluklarında neler konuşuluyor iyi bilinmelidir.

Uzaktan bakınca ortam güzel görünebilir ama yakından o kadar da güzel kokmuyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar