Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Yozgatlıların mesajını aldı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Yozgatlıların mesajını aldı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay konuk olduğu özel bir söyleyişi programında Yozgat’ın tüm ilçelerinden gelen hemşehrilerinin mesajlarını dinledikten sonra mesajı aldığını söyledi.

A+A-

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay konuk olduğu özel bir söyleyişi programında Yozgat’ın tüm ilçelerinden gelen hemşehrilerinin mesajlarını dinledikten sonra mesajı aldığını söyledi.

fuat-oktay-2.jpg

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşmasından satır başları;

 

“Yozgat ve ilçelerinde son 18 yıldır her türlü desteği ve yakın ilgiyi görüyor, alıyor. Tüm siyasilerimiz bakan olan arkadaşlarımız her dönemde de ellerinden geleni yapmışlardır. Bundan sonra da böyle olacaktır. Bugünde biz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bu bir bayrak yarışı. Önemli olan gerçekten bu güzel insanlara bu güzel insanımıza layık olabilmek. Biz ne yaparsak yapalım sonuçta dönüp de yaptığımızı yeterli görme şansımız yok. Yaptığımızın yeterli olduğunu düşünme şansımız yok. Ne yaparsak yapalım azdır. Hemşehrilerimiz mesaj olarak ne vermek istiyor bize yatırım, istihdam ve yerele benim bulunduğum yere bana hizmet buranın kalkınmasını istiyorum diyor.

 

90 PROJEYİ ADIM ADIM TAKİP EDİYORUZ
 

İlk günden itibaren ben şunu söyledim Cumhurbaşkanımızda her vesileyle ifade ediyor. Yozgat merkezde de Sorgunda da yaptığımız bir herkese basına da açıktı o zaman Sivil Toplum Örgütleri Kamu ve özelle birlikte olduğumuz açık açık bütün samimiyetimle de dile getirmiştim. Bu önceden yazılan bir konuşma metni vs. de değildi. Kalkınacaksak birlikte bu işi başarabiliriz diye. Yani Ankara’dan veya Yozgat’ın dışından birisinin sadece yerele bir şey getirmesiyle kalkınma modeli değil! Demiştim.

Kendi kaderimizi kendi ellerimizin içerisine almayla alakalı bir şey bu. “Kader gayrete aşıktır” diye güzel bir söz var. Yani biz gerçekten gayret edeceğiz ki o kaderimiz dediğimiz şey aslında gayrete aşıktır dediği orada önümüz açılacak. Bu nasıl olacakla alakalı biz çalışıyoruz aslında. Belki ilçeler bazında da salgın dolayısıyla da çok sık arzu ettiğimiz kadar memlekete gelemiyor olabiliriz ama burada ki sürekli gündemlerimizden birisi budur. Yaklaşık burada fili olarak küçük projeleri ben kastetmiyorum belirli bir seviyenin üzerindeki 89 projeyi filen adım adım takip ediyoruz. Her bir ilçesiyle alakalı ve merkezimizle alakalı projeler bunlar.

 

BUNLAR HAYAL DEĞİL
 

Bu yatırım istihdam birkaç orda güzel ifadelerde vardı OSB diye ifade ediliyor hemşehrilerimizden birisi orada aslında çözümü de veriyor, yani yatırımın nereye geleceğiyle alakalı. İstihdamın nereye geleceğiyle alakalı veya önünü açmaya çalıştığımız projelerde nereye gideceğiyle alakalı. Aydıncık’ta ki hemşehrimiz diyor ikinci Adana olacak inşallah diyor. Bunlar hayal değil. Bunlar gerçekleşecek ve gerçekleşebilecek şeyler aslında.

Bunun için her zaman söylediğimiz bir şey vardır bizim. Hani proje proje derken ne demek istiyorsunuz projeyle alakalı. Bir vizyonumuzun bir Yozgat bakışımızın bütüncül olarak Yozgat’ın kalkınması dediğimiz şeyler bunlar. Bunun ne olduğunu tanımlayalım hep ifade ediyorduk. Aslında tüm bu projelerle çalışırken bunun ne olduğunu tanımlamayla alakalı bizim kendi kafamızda da şekillenmeye başladı ve sürekli de yereldeki gerek belediye başkanlarımız olsun ilçe başkanları aynı şekilde mülki idare ve ilgili gerek il veya ilçe kamu görevlileri sivil toplum örgütleri sürekli çalışmalarda projeleri takip çalışmaları ve buradaki bakanlık da ki kamu kurumlarıyla olan çalışmaları istişareler bizi aslında bir yere doğru yönlendiriyor.

 

TÜRKİYE’NİN YERELDEN KALKINMASINA DA BİR ÖRNEK TEŞKİL EDECEKTİR
 

Projeleri biz bu çerçevede götürüyoruz aslında. Bunların oluşması için yerelin yani yerelden kastım Yozgat’ın merkezi, yerelden kastım ilçelerimizin merkezi ve beldeleri ve köyleri. Bunların sahip çıkıyor olması ve kendi işlerine sahip çıkıyor olmaları, takibine sahip çıkıyor olmaları gerçekleşmesine sahip çıkıyor olmaları. Sahip çıktığı anda o birlik beraberlikte dayanışmanın bizi göremeyeceği hiçbir yer yok.

Bunu Yozgat özelinde söylüyorum. Biz Yozgat’ta bunu başardığımızda aslında bu diğer özellikle gelişmekte olan ekonomik boyutta biraz daha az şanslı olan illerimiz açısında da bir rol modele dönüşecektir. Türkiye’nin yerelden kalkınmasına da bir örnek teşkil edecektir. Bunun içinde önemli. Biz Yozgat veya ilçeleri derken sadece bir ilçeyi veya bir ili kastetmiyoruz. Burada bütün ülkenin kalkınmasının hayalide var bizde.

 

YOZGAT’TA HİÇBİR İLÇEMİZİ GERİDE BIRAKMA ŞANSIMIZ YOK
 

Neyi hayal ediyoruz bir bütün olarak dediğimizde ben hep şunu söyledim, Yozgat’ta bir ilçemizin gelişmesi bir başka ilçemizin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bir ilçemizin geriye gitmesi hemen yanı başında olan ilçe olmak üzere diğer bir ilçelerin geriye gitmesine sebep olacaktır. İlçelerin gelişmesi veya geriye gitmesi de Yozgat’ın bir bütün olarak merkez ve bütün olarak gelişmesi ileriye gitmesi veya geriye gitmesi demektir.

Yani bizim Yozgat’ta hiçbir ilçemizi geride bırakma şansımız yok. Bu dersi bana ilk veren belki benim kendi çocuklarım oldu. Yani Yozgatla ilgili Genelde şu eksik, bu eksik dediğimiz şeylerde Ankara’dan memleketime giderken arabanın altı küt küt şikayet babında söyleyince çocuklar senin şikayet etmeye hakkın yok (o zaman kamuda falanda değilim) yani biz şikayet etsek olur ama senin şikayet etmeye hakkın yok sen ne yaptın? Aslında bu çok önemli bir soru.

Yozgat merkezde ki ve ilçelerde ki ve köylerde ki her bir hemşehrimin bu soruyu kendisine sorması gerekiyor. Şikayet ettiğimiz veya ettiğin konularla ilgili sen ne yaptın? Aynaya bakıp bu soruyu sorması gerekiyor. Yeşili olmayan bir yerde çıkıp kapının önüne ağaç diktin mi? Temiz değil dediğin yerde kapının önündeki sokağı temizledin mi? Veya herhangi bir şey yok dediğin yerde o konuyla iliği her neyse sen bunu düzeltmeyle alakalı ne yaptın? Ben bunu düzeltmeyle alakalı ne yaptım? Ben biraz bu soruyu sürekli kendisine soran birisiyim.

Bunu Yozgat özelinde de ilçeler bazında da bütün Türkiye genelinde de bu soruyu sürekli soran birisiyim. Bu verdiğin cevaplara da ne yaparsan yap yeterli olmadığına inandım. Dolayısıyla yaptığım hiçbir şey mükemmel değildir, sürekli daha iyisi vardır. Yani yetinmemek gerekiyor.  Daha ötesine gitmek lazım. Ne var dediğimizde ben şunu görüyorum. Yatırım dedik, istihdam dedik, arzu ettiğim şey şu benim Yozgatla alakalı ve Yozgat gibi olan diğer tüm illerimizle ilgili.

Benim hiçbir gencim, hiçbir hemşehrim zorunlu olduğu için ilçesini veya ilini terk etmemeli. Zorunluluk ne demek, iş bulmak için aş bulmak için karnını doyurmak için kendi memleketini istemeye istemeye terk etmemeli. Dışa göç vermeden bahsediyorum. Ama onun ötesinde yerelde işinizi bulursunuz istihdam vardır ama siz gitmek istersiniz dünyayı dolaşmak istersiniz farklı yerlerde çalışmak istersiniz bu güzel bir şey kötü bir şey değil olması gerekende bir şey zaten.

Gitmelisiniz bütün dünyaya açılmalısınız. Ama zorunlu olduğunuz için değil. Gitmek istediğiniz için kendinizi geliştirmek için olmalı bu. Yöntemi sürekli geliştiren yapımız var bizim geldiğim noktada ben şunu gördüm bu çerçevede de odaklanıyoruz yoğunlaşıyoruz. Ben hemşehrilerimde de bunu duyduğum için çok mutlu oldum. Yozgat’ın devlet olarak kamu olarak zaten belirli alanlar var ki devlet bunu yapmak zorunda.

Güvenlik hizmetlerini sağlamak zorunda, eğitim hizmetlerini vermek zorunda, sağlık hizmetlerini vermek zorunda adalet hizmetlerini vermek zorunda, er veya geç bunu mutlak getirmek zorunda, altyapıyı getirmek zorunda, yollarından bahsediyorum. Ama sonrasına geldiğinizde yatırımı devletin gelipte artık fabrika kurma diye bir şey yok bunları yaptıktan sonra artık yerelin kendi kaderini diye ifade ettiğimiz şey, kendi sorunluluğunu aldığı yer dediğimiz şey bu birlik beraberlik, dayanışma burada gerekiyor zaten. Ben ne yaptım demeli, kamusuyla, STK’sıyla yatırıma odaklanmalı.

Kendisi yatırıma odaklanmalı esnafı iş insanını, iş insanı yatırımı yeteli olmayan yerde dışarıdan, yeterliyse de dışarıdan yatırım, sermaye çekiyor olabilmeli."