Ahmet Emin Seyhan

Ahmet Emin Seyhan

Böyle Bir Yüze Tükürülür

A+A-

İnsanlar büyük konuşmalarıyla imtihan olurlar. Bazı insanlar haklı olduklarını göstermek/ispat için çok iddialı sözler sarf ederler. Ve “eğer bir gün bu sözümden dönersem yüzüme tükürün!” diyerek muhataplarının güvenini kazanmaya çalışırlar.


Ama aradan yıllar geçince “şartlar onları öyle bir noktaya getirir ki”, geçmişte ettikleri o sözleri/yeminleri yutkunarak bozmak ve yapmak zorunda kalırlar.


İşte atalarımız böylesi kimselerin halini anlatmak için “tükürdüğü testiden su içmek” deyimini kullanmışlardır. Dolayısıyla tükürdüğü testiden su içmek zorunda kalan böyle bir insanın yüzüne tükürülmesinde kanaatimizce hiçbir sakınca yoktur.


Çünkü zamanında kendisi böyle bir talepte bulunmuş, yemin etmiş, büyük konuşmuş, yaptığının doğru olmadığını bile bile sırf insanları ikna etmek/inandırmak/kandırmak için “böyle yaparsam eğer yüzüme tükürün!” demiş, sözünden döndüğü ve tükürdüğünü yaladığı o gün de yüzüne tükürülmeyi fazlasıyla hak etmiştir.


Örneğin böyle bir şahıs “liderime bir gün ihanet edersem yüzüme tükürün!” demiş ve liderine hakaret ettiği o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Sizi bir gün yarı yolda bırakırsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve arkadaşlarını yarı yolda bıraktığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Yalan söylersem eğer yüzüme tükürün!” demiş ve yalan söylediği ortaya çıktığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Haksızlıklar karşısında susarsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve haksızlıklar karşısında sustuğu o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Verdiğim sözde durmazsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve verdiği sözde durmadığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Vakti geldiğinde koltuğu bırakmazsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve vakti geldiğinde koltuğu bırakmadığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Günün birinde o adamın kapısına varır ve ondan yardım istersem yüzüme tükürün!” demiş ve o gün geldiğinde o adamın kapısına vardığı için yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“O imzayı atarsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve imzayı attığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.
“O sarayın kapısından içeri girersem eğer yüzüme tükürün!” demiş ve o sarayın kapısından içeri girdiği o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“O adamın elini sıkarsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve o adamın elini sıktığı gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“O teröristlerle işbirliği yaparsan eğer yüzüme tükürün!” demiş ve o teröristlerle veya temsilcileriyle işbirliği yaptığı gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Dış güçlerin kapısına gider ve onlara yalvarırsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve dış güçlerle medet umduğu ve onlarla masaya oturduğu gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Başka bir parti kurarsam yüzüme tükürün!” demiş ve başka bir parti kurup davasına ihanet ettiği o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Başkan adayı olursam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve başkanlığa adaylığını koyduğu o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Hainlere arka çıkarsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve hainleri savunduğu o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Zalimlerle birlikte hareket edersem yüzüme tükürün!” demiş ve zalimlerle birlikte hareket ettiği o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Devletin malını yersem eğer yüzüme tükürün!” demiş ve devletin malına elini uzattığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Kaçak ev yaparsam yüzüme tükürün!” demiş ve milletin arazisine kaçak ev yaptığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Kaçak elektrik kullanırsam yüzüme tükürün!” demiş ve kaçak elektrik kullandığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Kaçak su kullanırsam eğer yüzüme tükürün!” demiş ve kaçak su kullandığı o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


“Masum hayvanlara zarar verirsem eğer yüzüme tükürün!” demiş ve o gariban hayvanlara zarar verdiği o gün yüzüne tükürülmeyi hak etmiştir.


Sonuç olarak, insanları ikna etmek için büyük konuşan, sonra da söylediklerinin tam tersini yapan, tükürdüğü testiden su içen, ilkesiz, kuralsız, tutarsız, omurgasız, dönek, kaypak ve sorumsuz bir insanın yüzüne tükürülür ve böyle birisi adam yerine konmaz.

Bu haysiyetsizliği yaptığı ve böyle bir sonu kendisi hazırladığı için onun şahitliği de kabul edilmez; yokluğa terk edilir. İşte böyle tipleri dışlayan ve bunlara değer vermeyen toplumlar erdemli toplumlardır. Ama böylelerine hâlâ değer veren, adam yerine koyan, baş tacı eden ve peşlerinden gidenler ise tıpkı onlar gibi yüzlerine tükürülmeyi hak eden solucan misali sürüngenlerdir. (18.12.2009)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.