Allah Katında Hak Din İslam mıdır?
Din, akıl sahibi, şuurlu insanları kendi özgür irade ve istekleriyle iyi ve güzel olan şeylere sevk eden ilahi mesajlar bütünüdür.
Din, insanın yaratıcısı olan Yüce Allah, insanlar ve beraber yaşadığı diğer canlılarla olan ilişkilerini düzenleyen ilahî bir rehberdir.
İnsanoğluna değişik zaman ve mekânlarda peygamberler vasıtasıyla tebliğ edilen bu ilahî nizam, insanın yaratıcısına ve diğer yaratılanlara karşı görevlerini, yaratılış gayesini, hangi işlerin iyi ve hayırlı, hangi işlerin de kötü ve zararlı olduğunu öğretir.
Tarih içerisinde insanlar, zaman zaman ilahî vahyin öğretisinin dışına çıkarak dinin getirdiği inanç, akide ve ahlaki saflığı bozmuşlardır. Yüce Yaratıcı, bozulan akideyi yeniden hatırlatmak ve tahrip olan ahlak anlayışını insana yakışır hâle getirmek için değişik dönemlerde dünyanın her yerine peygamberler göndermiştir.
Allah (c.c.), din gönderirken insanı, onun imkânlarını, sosyal ve kültürel çevresini ve yaşamını sürdürebilecek ihtiyaçlarını her zaman dikkate almıştır. Bu bağlamda Hz. Âdem’den beri insanlara tebliğ edilen tek hak din İslam, iyilikleri tavsiye etmiş ve kötülüklerden de sakındırmıştır.
Yüce Rabbimizin âlemlere rahmet olarak gönderdiği son Resul Hz. Muhammed’e değişmeyecek/ değiştirilemeyecek son ilahi mesaj olan İslam'ı “karanlıklar içerisinde yüzen insanlığı aydınlığa çıkarmak için” vahiy etmiştir.
Allah Teâlâ’nın "Oku, Yaratan Rabbinin adıyla Oku" mesajıyla başlayan ilahî vahyi öğrenme süreci, "Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, size verdiğim nimetimi tamamladım ve size için din olarak yalnızca İslam'ı seçtim" ayetinin nazil olmasıyla tamamlanmıştır.
Allah Teâlâ; "Şüphesiz Allah katında hak din İslam'dır…" ve yine; "Kim İslam'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır" ifadeleriyle ilahî vahyin son halkası ve tek geçerli dinin İslam olduğunu bütün insanlığa bildirmiştir.
Bu gerçek, kısa sürede bütün dünyada yankılanmış ve birçok insanın gönüllerinde yer etmiştir. Öyle ki, bir kişinin tebliği ile başlayan İslam, kısa zamanda dünyanın en hızlı yayılan dini haline gelmiştir.
İslam, insanları sevgiye, hoşgörüye, gerçek eşitliğe, adalete, temel hak ve hürriyetleri korumaya, yardımlaşmaya ve dayanışmaya çağıran bir dindir.
İslam, ismi gereği barışa ve huzura, yeryüzünde adaleti tesis etmeye, fakiri, yoksulu ve yetimi gözetip kollamaya davet eden bir dindir.
Bu itibarla Müslüman olmak, Müslüman kalmak ve Müslüman olarak ölmek, “aklını kullanmasını bilen insanlar için” en büyük şereftir. Bu bakımdan bizleri insan olarak yaratan, kitap ve peygamber göndererek hidayet yollarını gösteren Yüce Rabbimize ne kadar hamd ve şükür etsek azdır.
Ayrıca Allah katında tek hak din İslam'ı tebliğ eden sevgili Peygamberimize gerçek anlamda ümmet olmak için ne kadar çalışıp çabalasak yine azdır.
Bu nedenle ümmeti olmakla övündüğümüz Hz. Muhammed'in aziz hatırasını her zaman canlı ve diri tutmamız ve İslam’ı tüm dünyaya temsil ve tebliğ etmemiz en büyük vazifemizdir.
Rabbim bütün Müslümanları son ve mükemmel din İslam'ı en güzel şekilde anlayan ve yaşayan dürüst ve erdemli kullarından eylesin. (25.04.2008)
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.